MAHKEMESİ : Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, davacı kooperatife olan borcunu ödemediği için... sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının davacı kooperatifin faaliyet halinde olduğu yerleşkede yer alan 153 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazı önceki malik ... 01.04.2011 tarihinde satın aldığını, ancak bu hususun taraflarca davacı kooperatife bildirilmediğini ve iyiniyet kurallarını ihlâl ettiğini, davacı kooperatifçe faaliyette bulunulan yerleşkede, bu iki kooperatifin (fesih olmuş Doğantepe Koop.) üyelerinin dağınık ve iç içe yaşıyor olmalarından ötürü verilen hizmetlerde hiçbir şekilde ayrım yapmanın mümkün olmadığını, davalının da paydaş olduğu ortak alanların bulunduğunu, davalının haksız olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine ve borca yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile %20 icra inkâr tazminatı ödemesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın kooperatif aidat borcunun ödemediğinden bahisle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, bu niteliği itibariyle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, TTK'nın 4, 5 ve 19. maddeleri uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleri'nin görevli olduğu, mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, davacı kooperatifin üyesi olmayan davalı için verilen hizmet bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davalının, davacı kooperatifin üyesi olmadığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun uygulanmasını gerektirecek herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığından, mahkemece görevli olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.2-Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK'nın 114/1-c ve115/2. madde hükümleri gereğince anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK'nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibaresine yer verilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.