MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatife üye olduğunu, kooperatifin 1984 tarihinde kurulduğunu, 70 ortağının bulunduğunu, kooperatif arsasının üç parçaya ayrıldığını, ilk iki parçada 28'er daire olduğunu, müvekkillerinin oturduğu 3. parçada sadece 14 daireli E bloğun bulunduğunu, diğer iki parçada ferdileşmeye gidildiğini ve ferdileşme nedeniyle iki parçada oturan üyelere 56 m² arsa payı düştüğünü, müvekkillerinin oturduğu 3. parçada üyelerin arsa payının 41 m² olduğunu, bu nedenle diğer üyelerden 15 m² eksik arsa payına sahip olduklarını, davalı kooperatife ait arsalar üzerinde bulunan konutların çürük ve yıkılmak zorunda olduğundan bahisle ferdileşmeye gidildiğini, bu sebeple E blokta oturan üyelerin haklarının zarara uğrayacağını ileri sürerek, ferdileşme kararının iptali ile eski hale iadesini, taşınmazların eski sahibi olan davalı kooperatif adına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 263 ve 264 numaralı parsellerin kentsel dönüşüme tâbi tutulmaya çalışıldığını, ileride çözüm noktasında imkânsızlık oluşacağını belirterek, bu tapular üzerine tedbir konulmasını, dava sonucunda müvekkillerine ait 147 m²'nin tespiti ile adlarına tescilini istemiştir.Davalılar ve davalı kooperatif vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, öncelikle zamanaşımı yönünden davanın usulden reddini, mahkemenin görevli olmadığını davaya... Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin bakmakla görevli ve yetkili olduğunu, davalı kooperatifin husumet-dava ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın esasa girmeden müvekkili yönünden husumetten reddi gerektiğini, davacıların beyanlarının aksine söz konusu parseller üzerinde vaki bir yıkım kararının olmadığını, bu konuda tebligat dahi yapılmadığını, kooperatifin elinden gelen bütün öneri ve çözümlere ve vaki değişikliklere ait bilgilendirme toplantıları da yaparak üyeleri bilgi sahibi yaptığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tapu iptal ve tescil davalarının tapu maliklerine karşı açılması gerektiği, her ne kadar davacı vekili tapu kayıt maliklerini davaya dahil edeceğini beyan etmiş ise de, dahili davayla davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle, davacı ... Yurtçu tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacıların tapu maliklerine karşı dava açma hakkı saklı tutularak davalı kooperatife karşı açtıkları tapu iptal davasının husumetten reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı ... Yurtçu vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Diğer davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacılar vekilince 07.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı kooperatif yönetiminin haksız işlemi sebebiyle 263 ve 264 parsel sayılı taşınmazlarda toplam 147 m²'lik tapu kaydının iptali ile adlarına tescili istenmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacılarca kooperatif ortaklığına dayalı olarak davalı kooperatifçe yapılan ferdileştirme işlemlerindeki hata sebebiyle tapu iptali ve tescili istendiği anlaşılmış olup, davanın kabulü halinde dava dışı kooperatif üyelerinin kooperatife karşı tazminat isteme hakkı doğacağından, davanın sonucundan davalı kooperatif etkilenmektedir. Mahkemenin, tapu maliklerine dahili dava yoluyla dava açılamayacağı gerekçesi doğru olmakla birlikte, kooperatife karşı husumet yöneltilemeyeceği gerekçesinde bir isabet bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacılar vekiline 263 ve 264 parsel sayılı taşınmazların maliklerine karşı dava açması için süre verilmesi, dava açıldığında işbu dava ile birleştirilmesinin sağlanması, taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.Diğer yandan, dava dilekçesinde davalı kooperatifi temsilen isimlerinin yazılı olduğu anlaşılan ve mahkemece de bu şekilde kabul edilen...in davalı olarak isimlerinin yazılmış olması, HMK'nın 297/1-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... Yurtçu vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacı ... Yurtçu'dan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.