Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2612 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5052 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz Şikayetçi vekili, müvekkili kurumun vergi alacağının bulunduğunu, bu alacağın sıra cetvelinde 1. sırada yer alması gerektiği halde son sıraya bırakıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir.Şikayet olunan vekili, şikayetin süresinde yapılmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 10.03.2014 tarihli sıra cetvelinin şikayetçi alacaklıya 13.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 24.03.2014 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-İİK'nın 18/3. maddesinde " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldâr olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır. HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, şikayetin hak düşürücü süre içinde yapılmış olmasına ilişkin özel dava şartının noksanlığı gerekçesiyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve duruşma açılmaksızın karar verilmesi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. .../...S.2SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak yerine, 1. bent olarak "Şikayetin HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine" cümlesi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.