Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2607 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1032 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, kooperatif ortağı olan davalının ortaklıktan çıkarıldığını, üç aylık hak düşürücü süre geçmesine rağmen karara karşı dava açmadığını, ihracın kesinleştiğini, kendisine tahsis edilen yeri kullanma hakkının son bulduğunu, ancak davalının daireyi teslim ve terk etmediğini, bu hususta ihtar da yollandığını ileri sürerek, müdahalenin önlenmesi, ecrimisil bedelinin tespiti ile şimdilik 5.000,00TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; kooperatifin maliki olduğu taşınmazda yapılan konutlardan 3 nolu konutun davalıya tahsis edilmiş olduğu, davalının aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle ihraç edildiği, kararının 29.10.2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının üç aylık hakdüşürücü süre içerisinde karara itiraz etmediği gibi dava da açmadığı, ortaklıktan çıkarma kararının kesinleştiği, davacı kooperatif tarafından davalıya gönderilen ihtarnarmenin 26.07.2011 tarihinde tebliğ edildiği, evin tahliyesi için verilen bir aylık sürenin 26.08.2011 tarihinde dolduğu, davalının konutta oturmasının hukuki bir nedene dayanmaması nedeniyle bu tarihten itibaren ecrimisil tazminatı ile sorumlu olduğu gerekçesiyle, müdahalenin önlenmesi ile davalının tahliyesine, 4.757,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dava, kooperatif ortaklığının sonlanması sebebine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı üyenin ihracına karar verildiği ve davalının süresi içinde ihraç kararının iptali için dava açmadığından ihracın kesinleştiği benimsenerek davanın kabulü yoluna gidilmişse de; davalı vekilinin temyiz dilekçesine ekli belgelerden, karar tarihinden sonra, ihraç prosedüründe tebligatların usulsüzlüğüne ve diğer nedenlere dayalı olarak ihraç kararının iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ihraç kararının iptali istemine ilişkin davanın, işbu dava sonucunu doğrudan etkileyeceği açık olmakla, anılan dava sonucu beklenmek suretiyle bir karar verilmesi amaca uygun olacağından, kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.