MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak, tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın davalı ... yönünden açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl davada davacılar- birleşen davada davalılar vekili, müvekkilleri ile yüklenici ... arasında 14.07.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, arsanın 30.11.2005 tarihinde davalı müteahhide teslim edildiğini, inşaatın yapıldığını ve iskânın alındığını, buna rağmen davacılara ait 1, 3 ve 8 numaralı dairelerde eksik ve ayıplı işler olduğunu ileri sürerek, şimdilik 7.800,00 TL eksik ve ayıplı işler bedeli ile 2.200,00 TL gecikme nedeniyle tazminatın tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini istemiştir.Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili, arsa maliklerine düşen bağımsız bölümlerin 15.05.2010 tarihinde teslim edildiğini, davacıların teslim ve ibra belgesi imzaladığını, eksik olan tek işin kombi takılması olduğunu, bunun da davacılar tarafından engellendiğini, edimini yerine getirdiği halde teminat olarak tutulan dairenin müvekkiline devredilmediğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş; birleşen davada ise, teminat olarak tutulan 2 numaralı dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 15.05.2010 tarihli belgelerde, arsa sahiplerinin 3 ve 8 numaralı dairelerin kombisinin montesi dışında tüm konularda yükleniciyi ibra ettikleri, ancak sonradan akıntılar sebebiyle yer yer tavan, duvarlar ve parkelerin tahribat olduğu, iskân izni alındığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile eksik işler toplamı 2.422,60 TL'nin tahsiline, gecikme tazminatı isteminin reddine, birleşen davanın kabulü ile 2 numaralı bağımsız bölümün tapusunun iptali ile yüklenici adına tesciline, ... hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Karar, asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dairemiz geri çevirme kararı sonrasında mahkemece, birleşen dava yönünden yapılan temyiz itirazları için harçların yatırılmasına yönelik gönderilen muhtıra ile bir haftalık kesin süre verildiği ve bu sürede harçların yatırılmadığı görülmüştür. Bu nedenle, birleşen davada davalılar vekilinin temyiz istemi hakkında 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, birleşen dava yönünden temyiz isteminin anılan gerekçelerle reddi gerekmiştir.2-Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatı istemine ilişkindir.Davacı arsa sahiplerince 15.05.2010 tarihinde düzenlenen protokoller ile yüklenicinin ibra edildiği açıktır. Mahkemece, bağımsız bölümlerde protokol tarihinden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların giderilme bedeline hükmedilmişse de, ortak alanlarda da sonradan ortaya çıkan gizli ayıplarla ilgili herhangi bir karar verilmemiştir. Zira, yargılama sırasında yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda, ortak alan olan teras tabanındaki süzgeç ve yağmur iniş borularındaki su kaçağından ötürü binanın çevresinde yer alan betonların bozulması gibi ayıplar bulunduğu tespit edilmiştir. Anılan hususlarla sınırlı olmak üzere ortak alanlarda yer alan ve sonradan ortaya çıkan bu ayıpların bedelinden davacıların paylarına isabet eden tutarın asıl davada davacılar yararına hüküm altına alınması gerekirken, bu kalemler dikkate alınmaksızın sonuca ulaşılması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.Öte yandan, birleşen davada, işin geldiği aşama itibariyle yüklenicinin hak ettiği ve adına tescili gerektiği kanaatine varılan 2 nolu bağımsız bölümün "...... adına veya dilediği kişi adına tapuya tesciline" şeklinde hüküm tesis edilmesi HMK'nın 297. maddesine aykırı olduğu gibi infaz kabiliyeti de bulunmamakta ise de; birleşen dava yönünden usulüne uygun temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.