Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2565 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1626 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı arsa maliki ile yüklenici Hayrettin Kaya arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yüklenicinin hiçbir faaliyete başlamadan sözleşmeyi müvekkili şirkete devrettiğini, müvekkili şirketin sözleşme hükümlerine göre inşaatı tamamladığını, bütün resmi evrakların müvekkili adına olduğunu, sözleşmeye göre zemin, birinci ve dördüncü katlarda ikişer daireden toplam altı dairenin yükleniciye kalacağını, geri kalanının arsa malikine ait olacağını, arsa malikinin müvekkiline üç daireyi verdiğini ancak zemin kat 1 ve 2 no'lu daireler ile, birinci katta 3 no'lu dairenin verilmediğini, 3 no'lu dairenin halen davalı adına kayıtlı olduğunu diğer iki dairenin ise davalının verdiği vekalete istinaden üçüncü kişilere satıldığını, davalı ve dava dışı ...nın müvekkilini dolandırdığını, iki daire için 157.560,00 TL'lik kestiği faturayı davalının ödemediğini ileri sürerek, birinci kat 3 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, 1 ve 2 no'lu daireler için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL'nin 09.12.2011 fatura tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline, ecrimisil ile ilgili talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 30.01.2012 tarihli dilekçesiyle 3 no'lu bağımsız bölüm için taleplerini atiye terk ettiklerini bildirmiş, ıslah yoluyla da 1 ve 2 no'lu bağımsız bölümlere ilişkin talebini 157,560,00 TL'ye artırmıştır.Davalı vekili, müvekkilinin Hayrettin Kaya ile 01.07.2010 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, yüklenici tarafından iş bittiğinde verilmesi gereken dairelerin verildiğini, davacı ile arasında hiçbir sözleşme olmadığını, davacının Hayrettin Kaya ile yaptığı anlaşmadan haberi olmadığını, anılan yükleniciye yapılan sözleşmede sözleşmenin üçüncü kişilere devrinin yasak olduğu hükmü olmasına rağmen davacı ile dava dışı yüklenici arasında yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacı arasında sözleşme olmadığından davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, davacının hangi mal ya da hizmet karşılığında düzenlediğini bilmediği faturalara da itiraz ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. ../..S.2. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taşınmazın sahibi ... ile ... arasında ... Noterliği'nde 01.07.2010 tarihinde 17299 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, ancak yüklenicinin işi davacı şirkete devretmesi ile 29.11.2010 tarihinde davacı şirketin ... inşaatın yükleniciliğini üstlendiğine dair taahhütname düzenlendiği, 08.09.2011 tarihinde ise yüklenici ... şirket arasında düzenlenen muvafakatname ile...irenin davacıya verilmesini beyan ettiği ve davacı şirket yetkilisi ...n kabul ettim şeklinde beyanı olduğu, davacının inşaatı yüklendiği aşamada kendisine sadece 3 no'lu dairenin verilmesini anılan yüklenici ile anlaşarak kabul ettiği dolayısıyla arsa maliki ile ... arasındaki sözleşme gereği, yüklenici ...'ya verilecek olan 1 ve 2 no'lu bağımsız bölümlerin davacıya devredilmemiş olmasında davalının bir sorumluluğu olmadığı, 3 no'lu bağımsız bölüm için ise davanın atiye terk edildiği gerekçesiyle, atiye terk edilen 3 no'lu daire ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, 1 ve 2 no'lu bağımsız bölümler için davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Davacı vekilince, müvekkilinin dava dışı yüklenici... ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini yüklenici Hayrettin Kaya'dan devraldığı ileri sürülerek, tapu iptali ve tescil ile iki daire için tazminat istemiştir.Mahkemece, davada taraf olmayan dava dışı ...ile davacı arasındaki sözleşme tartışılarak karar verilmiş olup, karar bu haliyle dava dışı olan Hayrettin Kaya'nın hukukunu etkiler mahiyettedir. Anılan kişinin taraf olmadığı bir davada verilen kararın ona karşı infaz edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Davada taraf olmayanın durumu tartışılarak onun leh veya aleyhinde bir karar verilemez.Bu durumda mahkemece, davacı tarafa dava dışı...ya karşı dava açılması için süre verilmesi, dava açılması halinde işbu dava ile birleştirilerek tarafların iddia, savunma ve delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.