MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, görevsiz ... Tüketici Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesinde, arsa sahibi olan davalı ...'nin; ... ili, ... ilçesi, 46457 ada, 1 parselde kain taşınmaz üzerine bağımsız bölümler yaptırdığını, müvekkilinin başlangıçta ...'nin 9 no'lu ortağı iken, davalı iki kooperatif arasında imzalanan protokol gereği ...'nin ... numaralı ortağı haline geldiğini, davalı kooperatifler arasında yapılan devir işlemleri ve protokoller sonucu sadece müvekkili ile birlikte birkaç kişiye tapu tahsisinin yapılmadığını, müvekkilinin tüm aidat ve peşinat ödemelerini yaparak yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak noter huzurunda kur'a ile tespit edilen taşınmaz kayıtlarına rağmen davalı ...arafından tapu kaydının başka kişilere devredildiğini ileri sürerek, ... ili, ... ilçesi, 46457 ada, 1 parsel 3 nolu bağımsız bölüm ve eklentilerindeki tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, mümkün olmazsa kendisine tahsis edilen taşınmazın şimdilik dava tarihindeki değeri olan 10.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 21.03.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini toplam 110.000,00 TL'ye artırmıştır.Davalı ... yetkilisi, kendileri ile diğer davalı kooperatif arasında imzalanan 13.03.2010 tarihli protokolle ortaklarını diğer davalı kooperatife devrettiklerini ve bu konuda uyuşmazlık bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, davacının ortak kaydı yapıldıktan sonra tapuda hemen adına teslim yapılacağına dair bir vaadlerinin bulunmadığını, henüz davacı gibi bir çok kooperatif ortağının tapu ve tescil işlemlerinin yapılamadığını, dava dışı yüklenici şirket ile müvekkili arasındaki sorunlar nedeniyle inşaatın ikmalinin gerçekleşmediğini ve iskân alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.... Tüketici Mahkemesi'nce görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davalı ....'nin diğer davalı kooperatifle imzaladığı protokol sonucu, davacı üyeye dair tüm hak ve yükümlülükleri devrettiğinden sorumluluğunun kalmadığı, davalı kooperatiflerin kendi aralarında ve dava dışı yüklenici şirket ile yaptıkları sözleşmeler, kur'a tutanağı ve davalı ... genel kurulunda alınan karar gereğince, nizalı taşınmazın tapusunun, davacıya tahsis edildiğinin tartışmasız olduğu, davalılar arasında paylaşımı yapılan bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının tetkiki sonucu nizalı olan birkaç taşınmaz haricinde bağımsız bölümlerin üyelere tahsis edildiğinin anlaşıldığı, davacının da üyelik hakları kapsamında nizalı taşınmazın tapusunu istemekte haklı olduğu, ancak nizalı taşınmazın tapusunun dava dışı üçüncü şahıslara devredildiği, davacının ek raporda hesaplanan ve ıslah edilerek artırılan 110.000,00 TL'yi isteyebileceği gerekçesiyle, davanın .... yönünden reddine, ... aleyhine açılan dava yönünden ise 110.00,00 TL'nin 10.00,00 TL'sinin 07.02.2011, kalan kısmının ise 21.05.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Dava, kendisine konut verilmeyen ortağın tazminat istemine ilişkindir. Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin, hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir. Eksik ödemesi olan bir üyenin konut karşılığı tazminat alacağının hesaplanma şekli Dairemizin yerleşik uygulamalarında aşağıdaki gibi formüle edilmiştir:a-Önce ortaklara tahsis edilen konutun dava değeri itibariyle rayiç değeri hesaplanmalıdır.b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi " TEFE" artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.c-Bundan sonra yukarıda (a) maddesinde bulunan değerden (b) maddesinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır. d-Bunu takiben eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (b) maddesindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı güncelleştirilmelidir. e- Bu hesaplamalardan sonra normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) maddesinde bulunan ödemelerinin güncel değerinin karşılığı yine yukarıda (c) maddesinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (d) maddesinde eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yararlanması gerektiği orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani, sonuç olarak (d) maddesinde bulunan miktar (c ) maddesinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (b) maddesinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktarın, (d ) maddesinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortağın davalı kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar tutarıdır.Mahkemece hükme esas alınan 24.04.2014 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının dava tarihi itibariyle borcu olup olmadığı araştırılmaksızın ortaklık ödemelerinin Haziran 2011 tarihi itibariyle 22.000,00 TL olduğu, davacının isteyebileceği tazminatın bu miktar gözönüne alınarak hesaplaması gerektiği görüşü bildirilerek bu miktarın güncellenmiş değeri olan 23.416,97 TL hem davacının, hem de diğer ortakların ödemelerinin güncel değeri olarak kabul edilmiştir. Bu hesaplama şekline göre davacının eksik ödemesinin bulunmadığının kabul edildiği anlaşılmıştır. Oysa, 12.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının kooperatife Mayıs 2013 ayı itibariyle 8.880,00 TL ana para, 4.295,00 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 13.175,00 TL borcu olduğunun açıklandığı görülmüştür.Bu durumda mahkemece kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri incelenip, davacının dava tarihi olan 27.01.2011 tarihi itibariyle borcu olup olmadığı, varsa miktarı belirlendikten sonra, borçlu olduğunun belirlenmesi durumunda, yukarıda açıklanan 5 aşamalı formülün 4. aşamasına göre bu miktarın ve normal bir ortağın ödemelerinin dava tarihi olan 27.01.2011 tarihi itibariyle güncel değerinin tespiti suretiyle davacının isteyebileceği tazminat miktarının hesaplanması, hiç borcun bulunmadığının belirlenmesi durumunda ise, şimdiki gibi konutun rayiç değerini talep edebileceğinin kabulü gerekirken, eksik incelemeye ve önceki raporla çelişkili tespitlere dayalı ve dava tarihi yönünden hatalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.