MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacılar vekili yetkisiz ... Ticaret Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesinde, davacı kooperatifin 25.01.2009 tarihinde gerçekleştirilen, 2008 yılı olağan genel kurulunda, 01.01.2008 ile 31.12.2008 tarihleri arasındaki döneme ait bilanço ve hesapların ibra edilmediğini, davalıların eylemleri nedeniyle doğan ve yapılacak teknik inceleme neticesinde net olarak ortaya çıkacak miktarda zarara uğradıklarını ileri sürerek, şimdilik 50.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 162.222,64 TL'ye artırmıştır.Davalılar vekili, dava dilekçesinin ayrıntılı bir biçimde açıklanması için davacı vekiline süre verilmesi gerektiğini, usulsüzlüklerin kim tarafından hangi zaman diliminde yapıldığının açık şekilde belirtilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Kooperatif merkezinin bulunduğu...içine alındığı gerekçesiyle dosyanın gönderilmesine karar verilen Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 01.01.2008 ve 31.12.2008 dönemlerine ilişkin olarak ibra edilmeyen dönemde görevde bulunan yönetim kurulu üyelerinin yapılan fazla harcamalarından müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, yapılan fazla harcamaların ticari faizi ile birlikte tazmini gerektiği, hafriyat ile ilgili harcamalarda 48.734,50 TL, beton alımı ile ilgili harcamalarda 7.907,17 TL, boya, badana ve diğer mal alımı ile ilgili harcamalarda 26.671,39 TL , elektrik harcamalarında 20.732,80 TL, kömür harcamalarında 23.552,04 TL, işçilik ile ilgili harcamalarda 26.346,00 TL ve muhtelif harcamalar kaleminde 10.055,80 TL' lik usülsüzlüğün dosyaya sunulan bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği, kooperatif yöneticilerinin ibra edilmedikleri 2008 yılı itibariyle tespit edilen fazla harcamalardan dolayı 162.222,64 TL sorumlu olduklarının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 50.000,00 TL'nin dava tarihinden,112.222,64 TL'nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.1-Dava, kooperatifin önceki yönetici ve denetçilerinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.Dosya kapsamında davalılar hakkında...Mahkemesi'nin 2009/395 Esas sayılı dosyası ile kayıtlı zimmet, görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal suçlarından kamu davası açıldığı, 2013/176 Karar sayısı ile davalıların mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış, ancak bu kararın kesinleştiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunamamıştır.Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’ nun "Ceza Hukuku ile Medeni Hukuk arasında münasebet" başlıklı 53. maddesi: “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir. Karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesinde de benzer düzenlemeye yer verilmiştir. Görülmektedir ki, ceza mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan beraat kararının” hukuk hakimini bağlamayacağı ancak beraat kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa, diğer anlatımla beraat kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hakimini de bağlayacağı, ceza davasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla ve özellikle eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen, mahkumiyet kararının bu yönlerinin hukuk hakimini bağlayacağı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hususları doktrinde ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında kabul edilmektedir. Öte yandan, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (YHGK'nın 10.01.1975 gün ve 1971/ T-406 E., 1975/1 K. ; YHGK'nın 23.01.1985 gün ve 1983/10-372 E, 1985/21 K. sayılı ilamları). Bilindiği gibi ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptaması, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturur. Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olmasıdır (HGK.nın 16.09.1981 gün ve 1979/1-131 E., 1981/587 K. sayılı ilamı,...Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. 22 vd; ...unu Şerhi, C. 1, s. 844; YHGK'nın 28.03.2012 gün ve 19-24 E, 243 K sayılı ilamı). Böylece, kural olarak hukuk hakimi ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmamış; BK’nın 53. maddesi ile bağımsızlık ilkesi benimsenmiştir. ( .... Tazminat Hukuku, 1996, s. 437 vd.)Bu durumda mahkemece, ilgili ağır ceza mahkemesi dosyası getirtilip incelenerek dava konusu olaylarla ceza yargılamasına konu maddi olgu ve eylemlerin tamamen ya da kısmen aynı olup olmadığının araştırılması, tamamen ya da kısmen aynı olduğunun belirlenmesi durumunda ağır ceza mahkemesi dosyasında verilecek kararın işbu davanın sonucunu etkileme ihtimali bulunduğu gözönüne alınarak kesinleşmesinin beklenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, 28.11.2013 tarihli duruşmada ağır ceza mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunda bir sonraki celse karar verilmesi yönünde ara karar oluşturulmasına rağmen, takip eden duruşmalarda ve gerekçeli kararda nedenleri açıklanmaksızın ağır ceza mahkemesinin kararının beklenmemesi ve esasa ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır.Öte yandan, 23.02.2009 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 28.05.2013 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.2-Bozma nedenine göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
HAGB'ye itiraz üzerine hem şekil hem de esastan incelenir
Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanık S.nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da
RÜCU DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİ
(.Davacı, dava dışı üçüncü kişinin mevzuat gereği kendisine indirimli tarife uygulanması gerekirken Başbakanlık Hazine Müsteşar-lığı’nın talimatı üzerine indirimli tarife uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle ödemiş olduğu fazla elektrik bedelinin geri alınması için açtığı dava sonucunda mahkemece v
EMSAL ÜCRET ARAŞTIRMASI • SENDİKALAR MESLEK KURULUŞLARI
4857 sayılı İş Kanunu'ndan 32.maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir.Kanun'un kabul ettiği sınırlar içinde tarafl
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?