Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2541 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5805 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken istifa ettiğini, çıkma payı alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibine başlandığını ancak davalının icra takibine itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, takibe itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, genel kurulca üç yıl ödemelerin ertelenmesine ilişkin karar alındığını ve ödeme yapılması durumunda kooperatifin mevcudiyetinin tehlikeye düşeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının istifasının 23.05.2011 tarihinde kooperatif tarafından kabul edildiği, 2011 yılı olağan genel kurul toplantısının 26.05.2012 tarihinde yapıldığı ve bu toplantıda istifa eden üyelere yapılacak ödemelerin 3 yıl ertelenmesine yönelik karar alındığı, yapılacak ödemelerin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceğinden genel kurulun aldığı erteleme kararının 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/2. maddesine uygun olduğu, dolayısıyla alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, çıkma payı alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2. maddesi, "genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4 ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır." hükmünü; aynı Kanun'un 51/1. maddesi ise "Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur" hükmünü; anasözleşmenin 33. maddesinin 1. fıkrası "Genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuları görüşebilmesi için, kooperatife kayıtlı ortaklardan genel kurula katılma hakkına sahip olanların en az 1/4'ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması gerekir." hükmünü; 2. fıkrası ise "Genel kurulda kararlar, ortaklar cetvelinde imzası bulunanların yarıdan fazlasının oyu ile alınır." hükmünü içermektedir. Anılan hükümler emredici nitelikte olup, bu hükümlere aykırılık teşkil eden genel kurul kararları, 818 sayılı BK'nın 19 ve 20. (6098 sayılı TBK'nın 26 ve 27. m.) maddeleri hükümlerine göre mutlak butlanla batıldır ve mutlak butlan nedenleri tarafların istek ya da itirazları olmasa dahi hakim tarafından resen nazara alınır.Öte yandan, karar nisabının her madde için ayrı ayrı o madde oylamasına katılan ortak sayısına göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Karar alınan maddeyle ilgili ayrı bir sayım yapılmaması, katılım ve olumlu-olumsuz oy sayılarının yazılmaması durumunda, oylamaya katılım sayısı bir önceki madde oylamasına katılan ortak sayısına göre belirlenir. Somut olayda, kooperatif yönetim kurulunun 23.05.2011 tarihli kararı ile davacının istifasının kabulüne karar verildiği, 2011 yılı olağan genel kurul toplantısının 26.05.2012 tarihinde yapıldığı, toplantı oylamalarının 95 kayıtlı ortaktan 33 ortağın katılımı ile başladığı, madde oylamaların her birinin başında ayrı bir sayım yapılmadığı, 1-5. maddelerde oybirliğiyle karar verildi.