MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2011/114-2013/191Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar N.. Y.., A.. Y.., M.. Y.. ve Alaid. Y.. mirasçıları vekili ile H.. A.., H.. O.. ve M.. B.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, yüklenici müvekkilinin, O.. K.. dışındaki arsa sahibi davalılar ile yapmış olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşaatı yaparak tamamladığını, iskân başvurusunun yapıldığını, müvekkiline verilmesi gereken 14 ve 16 nolu bağımsız bölümlerin verilmediğini ileri sürerek, davalılardan A. Y.. adına kayıtlı iken davalılardan O.. K..'ya devredilen 16 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmaması halinde keşifte belirlenecek rayiç bedelinin ödenmesini, davalılardan M.. Y.. adına kayıtlı 14 nolu bağımsız bölüm tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı O.. K.., davanın reddini istemiştir.Davalı M.. Y.., 03.02.2001 tarihli ve " Sözleşmeye Ek" başlıklı adi yazılı sözleşmenin yüklenici şirketi temsile yetkili N. A.. tarafından da imzalandığını, asıl sözleşmenin 82. maddesinin 6. fıkrasında kararlaştırılan şekilde bodrum kat kuzey-batı cephedeki dairenin kendisine verileceği kararlaştırılmış olmasına karşın, daireler arasındaki farkın yükleniciye ödenmesi halinde dördüncü kat güney-batı cephedeki bir daire ile değiştirileceğinin kabul edildiğini, bu sebeple "Alındı Makbuzu" başlıklı belge düzenlenip N. A.. tarafından imzalanmak suretiyle kendisi tarafından keşide olunan 30.05.2001 vade tarihli ve 4.000,00 TL bedelli bononun verildiğini, bedelinin de ödendiğini, dolayısıyla adına tapuya kayıtlı 14 bağımsız bölüm numaralı dairenin kendisine ait olması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalılar N.. Y.. ve arkadaşları vekili, müvekkillerinin söz konusu arsadaki payını davacı şirkete teslim etmekle edimlerini yerine getirdiklerini, inşaatın 19.11.2002 tarihinde iskân ruhsatı alınmış olarak teslimi gerektiği halde teslimin yapılmadığını, arsa sahiplerinin ihtarname çekerek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini ve inşaatın kalan kısmını kendilerinin ikmal edeceklerini ihbar ettiklerini, yüklenicinin, 6 daire, 2 dükkanı sattığını ve bedellerini aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar, cevap vermemiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar; Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 17.11.2009 tarih, 2008/6523 E., 2009/6246 K. sayılı ilamıyla, 19.12.2000 tarihli sözleşmenin 82. maddesinde yapılan inşaatın paylaşımı düzenlenerek sekiz adet dairenin arsa sahiplerine, geriye kalan tüm bağımsız bölümlerin ise yüklenici şirkete ait olacağının kararlaştırıldığı, yüklenicinin arsa maliklerine verilmesi gereken yerleri teslim etmiş olduğu, 14 numaralı bağımsız bölümün, davalılardan M.. Y.. adına tapuya kayıtlı olduğu ve fakat yükleniciye verilmesi gereken yerlerden olduğu, M.. Y.. vekilince, savunmalar kapsamında bononun fotokopisinin sunulduğu, bononun keşidecisinin elinde bulunması halinde bedelinin ödenmiş olduğu, lehtar ya da hamil elinde olması durumunda ise bedelinin ödenmediğinin karine olarak kabul edildiği, mahkemece, bono aslı istenerek bu hususların değerlendirilmesi gerektiği, M.. Y..'ın savunmasının kanıtlanması durumunda, 14 numaralı bağımsız bölümün davalı M.. Y..'a, 2 numaralı bağımsız bölümün ise yüklenici şirkete ait olması gerekeceği, diğer yandan, davalı O.. K.. ' nın kayden satılan 16 numaralı taşınmazı, tapu kütüğündeki tescile iyiniyete dayanarak kazanmış ise, bu kazanımın korunacağı, sözleşmenin 76/9. maddesi hükmü gereğince, yapının kesin iskânının alınması koşulu ile son bağımsız bölümün davacı yükleniciye verilmesi gerektiği, oysa yüklenici tarafından henüz oturma izni alınmadığından ve dolayısıyla bu erteleyici koşulu gerçekleştirmediğinden uyuşmazlık konusu bağımsız bölümlerden birisinin adına tescilini isteyemeyeceği, mahkemece, öncelikle tarafların tüm delilleri sorulup tespit edilerek, davacı yüklenicinin uyuşmazlık konusu bağımsız bölümleri hak edip etmediğinin saptanması gerektiği, 16 bağımsız bölüm numaralı dükkanın O.. K.. tarafından iyiniyetle iktisap olunduğunun anlaşılması ve dolayısıyla iktisabının korunması durumunda, davacı yüklenici tarafından hak edilmiş ise, dükkanın kayden satılmış olduğu tarih itibariyle rayiç piyasa değerinin belirlenmesiyle, bedelinin davalı A. Y.. ' dan tahsili gerektiği belirtilerek bozulmuş olup, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne, 16 nolu taşınmazın satış tarihindeki değerinin davalı A. Y..'dan (mirasçılarından) tahsiline, 14 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Karar, davalılar N.. Y.., A.. Y.., M.. Y.. ve Alaiddin Yollu mirasçıları vekili ile H. A.., H.. O.. ve M.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı M.. Y..'ın dairesindeki eksik ve ayıplı işlerle ilgili itirazlarının, yükleniciye ait olduğu anlaşılan 2 nolu bölüm ile ilgili açılacak davada dikkate alınacağının tabi bulunmasına göre, davalı M.. Y.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Davalı M.. Y.. vekilinin temyiz itirazları yönünden; Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 16 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptalinin mümkün olmaması halinde ise rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına karar verilmişse de; bozma ilamına uyulması ile oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınmaksızın hüküm verilmiştir. Bozma ilamında, davalı M.. Y..'ın, 03.02.2001 tarihli dairelerin değiştirilmesine ilişkin ek sözleşme ile yükleniciye isabet eden 4. kat güneybatı cepheli 14 nolu bağımsız bölüm ile bodrum kat kuzeybatı cephedeki 2 nolu bağımsız bölümün fark bedeli olarak keşide edilen 4.000,00 TL bedelli bononun ödenmesi koşuluyla değiştirildiği savunmasının kanıtlanması durumunda, 14 nolu bölümün davalı M.. Y..'a, 2 nolu bölümün ise yükleniciye ait olması gerektiği belirtilmiştir. Davacı yüklenici ve davalı M.. Y.. tarafından bozma ilamına karşı karar düzeltme talebinde bulunulmamış olup; ek sözleşme konusu daire değişiminin 2 ve 14 nolu bölümler arasında olduğu ve fark bedelinin 4.000,00 TL olduğu hususları kesinleşmiştir. 30.05.2001 vadeli 4.000,00 TL bedelli bononun davalı M.. Y.. tarafından ödendiği de sabit olduğundan, mahkemece davacının 14 nolu bölüm ile ilgili davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.3- Davalı A. Y.. mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yönünden;16 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydından, kat irtifakı kurulurken A. Y.. mirasçılarından H. Y..adına tescil edildiği, 02.01.2003 tarihinde bu bölümün arsa sahibi M.. E..'e satıldığı, adı geçen kişi tarafından da iyiniyetli olduğu hususu kesinleşen üçüncü kişi O.. K..'ya satışının yapıldığı anlaşılmıştır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 17.11.2009 tarih ve 2008/6523 E., 2009/6246 K. sayılı ilamı aleyhine davalı A.Y..vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 09.02.2011 tarih, 2010/6900 E., 2011/685 K. sayılı ilamında, A. Y..nun karar düzeltme isteminde ileri sürdüğü savunmaları ve 16 nolu bağımsız bölüm ile A. Y..'nun ilişkisinin, kat irtifakının kurulması dahil tüm tapu kayıtları ve intikallerine dair kayıtlar getirtilerek, mahkemece araştırılmasının tabii bulunduğu belirtildiği halde; mahkemece yukarıda özetlenen tapu intikalleri gözetilmeksizin 16 nolu bağımsız bölümün değerinin A. Y.. mirasçılarından tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.4-Davalılar N.. Y.., A.. Y.. vekili ile H.. A.., H.. O.. ve M.. B.. vekilinin temyiz itirazları yönünden ise;Mahkemece, hüküm fıkrasının 1. bendinde diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verildiği halde, redde konu olan talep yönünden vekille temsil edilen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ile davanın kabul ve ret oranı açıklanmaksızın tüm yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı M.. Y.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. Y..'ın (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı A. Y.. mirasçılarının, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar N.. Y.., A.. Y.. vekili ile H.. A.., H.. O.. ve M.. B.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, adı geçen davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.