MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 14/01/2013NUMARASI : 2012/13-2013/13Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 27.05.2013 gün ve 2556 Esas, 3507 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR - Davacı vekili, baba oğul olan davalıların, değişik dönemlerde müvekkili kooperatifte yönetim kurulu başkanlığı yaptıklarını, davalı H.. B..'ın, 08.11.2003 tarihinde kooperatif başkanı olmasından itibaren kooperatif işlemlerinin babası O.. B.. tarafından yürütüldüğünü, O.. B..'ın üye alımlarında üyelere kendisini kooperatif başkanı olarak tanıttığını, boş üyeliklere üyelik kaydında "üye giriş parası" ve üyelik devirlerinde kooperatif adına "fark giriş ücreti" tahsil ettiğini, kooperatif ait tahsilat makbuzu ve kaşesi ile para tahsil ettiğini, oğlu H.. B.. ile beraber kooperatifi zarara uğrattıklarını, 07.08.2006 tarihinde O.. B..'ın, yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini ve görev dağılımında başkan olduğunu, 17.06.2007 tarihinde ise yeni yönetim kurulunun göreve geldiğini ancak O.. B..'ın, kanuni defter, kayıt, belge v.s belgeleri ve bir kısım makbuz koçanlarını yeni yönetime teslim etmediğini, yeni yönetim kurulu tarafından yapılan araştırmada davalı O.. B..'ın makbuz ile tahsil ettiği üye giriş aidatı altında aldığı paraları uhdesinde alıkoyduğunun, bankaya kooperatif hesabına yatırmadığının ve kooperatif defterlerine işlemediğinin tesbit edildiğini, üyelerden H.. B..'ın toplam 7.950,00 TL aidat ödemesi olduğunu, G. B..'ın hiç ödemesinin olmadığını, H. B..'ın kısmi ödeme yaptığını, bu üyelerin üyeliklerini devrettiğini, üyelik devrinde giriş bedeli alınmasına rağmen bu devirlerde fark makbuzu düzenlenmediğini, bu üyelikleri devralan kişilerden alınan paraların, haksız zenginleşme olduğunu, üç adet ortaklık için davalıların el ve işbirliğiyle kooperatif aidat ödemesi yapılmadan haksız kazanç elde edildiğini ileri sürerek, davalıların kooperatife verdikleri zararın ve sorumluluklarının tespitine, 50.000,00 TL'nin, 03.12.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam 273.300,00 TL'nin her tahsilatın yapıldığı tarih itibariyle en yüksek banka ticari avansı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 27.05.2013 tarih ve 2013/2556 esas 3507 karar sayılı ilamıyla onanmıştır.Bu kez, davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve özellikle ileri sürülen karar düzeltme nedenlerine göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. 2)Mahkemece, her iki davalının döneminde toplanması gereken aidatlar, yapılan ödemeler tespit edilerek, tanık beyanlarına göre yapılan imalatın Bayındırlık Birim Fiyatları esas alınarak değeri bulunmuş ve sonucuna göre davalıların sorumlu olup olmadıkları belirlenmiştir. Oysa, davalılardan O.. B.. sadece 07.08.2006- 17.06.2007 tarihleri arasında yöneticilik yapmış olup, diğer davalı H.. B..’ın yöneticilik yaptığı dönemle ilgili sorumluluğu, Hüseyin’in döneminde kendisinin topladığı ve kooperatife teslim etmediği aidat ve aidat dışında tahsilat varsa bunların miktarının açık ve net olarak belirlenerek, buna göre tayini gerekirken, bu husus tespit edilmeden davalı H.. B..’ın görev yaptığı tüm dönem için ve davalı Osman tarafından toplanıp toplamadığı belli olmayan aidat ve diğer tahsilatların tümünden sorumlu tutulması doğru değildir. Diğer yandan, taraflar arasında davalıların görevde olduğu süre içinde yapılan imalatın miktarı ve bunun değerinin tespiti noktasında da uyuşmazlık bulunmakta olup, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda davalıların ne kadar imalat yaptığı hususu tanık beyanlarına itibar edilerek tespit edilmiş ise de, davalılar vekilinin yapılan imalatlarla ilgili dosyaya sunduğu tüm deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden, sadece tanık beyanları dikkate alınarak yapılan imalatın tespiti ve aksine bir genel kurul kararı yoksa bunun serbest piyasa fiyatları yerine Bayındırlık birim Fiyatları esas alınarak bedelinin hesaplanması da hatalı olmuştur. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulu seçilerek, daha önce alınan bilirkişi raporuna davalılar tarafından yapılan itirazlar da değerlendirilerek, yapılan inşaat bedelinin aksine genel kurul kararı yoksa serbest piyasa rayiçlerine göre yukarıda belirtilen hususlar gözönüne alınarak raporlar arasındaki çelişkiyi de gideren, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme içermeyen yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmadığından, mahkeme kararının bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla, bu kez yapılan incelemede onama ilamının kaldırılarak kararın bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 27.05.2013 tarih ve 2013/2556 esas, 3507 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının davalılar yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.