Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2515 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5504 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK'nun 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19’uncu maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2013 yılı için 18.560,00 TL’dir.Temyize konu kararda dava değerinin 3.283,53 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, davacı kooperatifin uzun süre yöneticisiz kaldığını, yıllarca süren yargılama sonras... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2006/319 Esas 2008/187 Karar sayılı kararı ile kooperatife atanan tasfiye memurlarının 22/05/2011 tarihinde ortakları davet ederek 2010 yılı olağan genel kurul toplantısını yaptıklarını, ve bu genel kurula sunulmak üzere tasfiye bütçesini hazırladıklarını, yapılan genel kurul toplantısında alınan 4-b maddesi uyarınca kooperatifin kapanışının yapılabilmesi için var olan borçları ödeyebilmek amacıyla daire tiplerine göre aidat ödenmesi kararının alındığını, bu kararın ticaret sicil müdürlüğünce tescil ve ilan edildiğini, ayrıca ortaklara da taahhütlü mektupla bildirildiğini, davalının bu aidatları ödemediğini, tahsili amacıyla yapılan İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2012/576 sayılı icra takibine itiraz ettiğini ileri süererek, haksız itirazının iptali ile asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştirMahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davalının söz konusu kooperatifin ortağı olduğuna dair veya adına bağımsız bölüm tahsis edildiğine dair herhangi bir kayıt ve belgeye rastlanmadığı ve herhangi bir delil ibraz edilmediği bu nedenle davalının kooperatif ortağı ve paydaşı olmadığı, adına tahsis edilmiş herhangi bir bağımsız bölüm bulunmayan davalının kooperatife aidat ödemesinin beklenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalının kooperatife ortak olduğu nedenine dayalı alacakla ilgili olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değidir. Bu itibarla kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri, yönetim ve genel kurul kararları, hazirun cetvelleri ile varsa banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davalının kooperatif üyesi olup olmadığı hususunda açıklamalı gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken soyut nedenlere dayalı yanılgılı gerekçe ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.