Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 248 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7738 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller ... A.Ş., ...Bankası A.Ş., ...Bankası A.Ş. ve ... Bankası A.O. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, piyasadaki genel durgunluğun müvekkili şirketi de olumsuz etkilediğini, müvekkili şirketin aktiflerinin borçlarını karşılamaya yetmediğini, sunulan iyileştirme projesinin uygulanması ile davacının mali durumunun düzelebileceğini ve her türlü borcu ödeyebilir hale geleceğini ileri sürerek, müvekkilinin iflâsının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahillerden ... A.Ş., ...Bankası A.Ş. ve ... A.Ş. vekilleri davanın reddini; diğer müdahil şirketler müdahale talebinin kabulünü istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına, bilirkişi raporu ve ek raporu ile kayyım raporuna göre, davacının iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, davacı şirketin iyileşme ümidinin olduğu, alacaklılarının durumunun da daha kötüye gitmeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, tedbirlerin devamı ile davacı şirketin iflasının 29.06.2016 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir.Karar??, müdahil ... A.Ş., ...Bankası A.Ş., ...Bankası A.Ş. ve ... Bankası A.O. vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir.Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Somut olayda, davacı şirketin ödenmiş sermayesinin 2.000.000,00 TL olduğu, davacı şirket tarafından sunulan iyileştirme projesinde, konut projelerinden ve taşınmaz satışlarından nakit girişi sağlanacağı, ortak tarafından sermaye arttırımı yapılması planlandığı belirtilmiş, yargılama sırasında alınan, 08.01.2016 tarihli ilk raporda, rayiç değerlere göre -10.679.392,03 TL borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinde nakdi sermaye arttırımına ilişkin belirsizlik kabul edilse dahi kârlılık ve oto finansman ile sermayenin geri kazanımının sağlanacağı, borca batıklığın, kazanılacak vade ile net sermaye sağlanarak önleneceği, likidite sıkışıklığının bu vade ile önleneceği, işletme faaliyetlerinin devam edeceği açıklanmış, ek raporda da aynı görüşlere yer verilmiştir. Ancak, aradan geçen zaman içerisinde, şirketin ekonomik ve mali durumu ile ilgili olarak ne gibi gelişmeler meydana geldiği, son durumda aktif ve pasiflerinin durumu, halen borca batıklığın devam edip etmediği, varsa borca batıklığın ne düzeyde olduğu, iyileştirme projesi kapsamında, nakdi sermaye taahhüdünün yerine getirilip getirilmediği, iyileştirme projesinde yer alan konut projelerinin hangi projeler olduğu, satılacak taşınmazların kaynağının ve getireceği gelirin ne olduğu hususlarının tespit edilmediği, özetle; şirketin karar tarihinden hemen önce iflas erteleme koşullarına haiz olup olmadığı tartışılmamıştır.Kayyım raporunda ise; davacı şirketin 31.11.2015 ile 31.03.2016 tarihleri arasındaki dört aylık dönemde 2.876.461,85 TL borç ödediği, duran varlıklarda bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, açıklanan usul ve ilkelere uygun olarak iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi için alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; yargılama sürecindeki değişimin de değerlendirildiği açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, kayyım raporlarının denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahiller ... A.Ş,, ...Bankası A.Ş., ...Bankası A.Ş. ve ... Bankası A.O. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.