MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın ve müdahillerin davalarının kısmen kabulüne, birleştirilen davanın 2006/37 E. sayılı dosyanın davacı ... vekili tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asli müdahil ... vekili ile süresi içinde diğer taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı yüklenici vekili, asıl davada, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yaptığı inşaatın bedelinin tahsilini; birleşen davada, davacı arsa sahibi vekili, sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, sözleşmede kararlaştırılan kira, cezai şart ve menfi zararının tahsilini;asli müdahiller vekilleri, yükleniciden satın aldıkları taşınmaza masraflar yaptıklarını ileri sürerek, bağımsız bölümlerin rayiç değerlerinin tahsilini talep ve dava etmişlerdir.Mahkemece, en son alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; asıl davanın ve asli müdahillerin davalarının kısmen kabulüne; birleşen davada ise, sözleşme feshedildiğinden, müspet zarar niteliğindeki kira ve cezai şartın istenemeyeceği,menfi zararın da kanıtlanamadığı gerekçesiyle,birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1) Asli müdahil ... vekiline, davalı-birleşen davada davacılar vekilinin temyiz dilekçesi 30.04.2013 günü tebliğ edilmiş, asli müdahil vekilince, yasal 10 günlük süreden sonra, 14.05.2013 günü katılma yolu ile temyiz edilmiştir. Bu durumda, asli müdahil ... vekilinin temyiz isteminin süreden reddine karar vermek gerekmiştir.2)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı- birleşen davada davalı yüklenici vekili, davalı- birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili ile ... dışındaki asli .../...S.2.müdahiller vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.3) Asıl davada, davacı yüklenici, gerçekleştirdiği imalatın bedelini, asli müdahiller ise; 25.07.2006 ve 14.05.2007 günlü dilekçelerle, inşaata yaptıkları katkının ve kendilerine isabet edeceğini düşündükleri dairelerin rayiç bedellerinin tahsilini talep etmişlerdir.Yargılama sırasında yapılan inceleme sırasında, inşaatın halen tamamlanmadığı, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediği ve işin devamı sırasında da adi veya resmi şekilde yapılan satış vaadi sözleşmeleri ile bir kısım bölümlerin asli müdahil üçüncü kişilere temlik edildiği anlaşılmıştır. Henüz edimlerini yerine getirmeyen yükleniciden, alacağın temliki mahiyetinde temellükte bulunan üçüncü kişi asli müdahillerin, arsa sahibinden, somut olayın özelliği de dikkate alındığında, talepte bulunabilmeleri mümkün değildir. Keza, inşaatın devamı sırasında, yüklenicinin sözleşme gereği zaten yapmaya zorunlu olduğu imalata katkıları sebebiyle, arsa sahibinden talepte bulunamazlar. Böyle bir talebi, ancak, akidleri olan yükleniciye karşı ileri sürebilirler. Bu itibarla, temyiz eden üçüncü kişi müdahillerin hem inşaata yaptıkları katkı hem de rayiç bedel talepleri yönünden inceleme yapılarak, herhangi bir alacaklarının bulunduğunun tespiti halinde, sadece, yükleniciden tahsiline karar vermek gerekirken; yazılı şekilde arsa sahiplerinden de tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.Bunun yanında, Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarıyla belirlendiği üzere, geçerli bir arsa payı karşılığı inşaat sözlemesinin geriye etkili feshi,tek taraflı şekilde mümkün olmayıp, ancak mahkeme kararı veya taraf iradelerinin birleşmesi suretiyle mümkündür. Somut olayda, arsa sahiplerinin 23.07.2001 günlü fesih ihtarına karşı, yüklenici, feshin kabulüne yanaşmamış, ancak mevcut dava ile yaptığı imalatın bedelini istemekle feshi benimsemiş, bu suretle dönme hususunda tarafların iradeleri birleşmiştir.Bu itibarla, dönme konusunda iradelerin birleştiği, eldeki dava tarihindeki serbest piyasa rayiçleriyle imalat bedelinin hesaplanması gerekirken, imalatların yapıldığı yıllar itibariyle hesaplama yapılması hatalı olmuştur.Açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bent uyarınca asli müdahil ... vekilinin temyiz isteminin süreden reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı- birleşen davada davalı yüklenici vekili, davalı- birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili ile asli müdahiller ..., ... ve ... vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı- birleşen davada davalı yüklenici vekili, davalı- birleşen davada davacı arsa sahipleri vekili ile asli müdahiller ..., ... ve ... vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.