Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2456 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8595 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 2007 yılı olağan genel kurul toplantısı ve 2009 yılı olağanüstü genel kurul toplantılarında alınan kararlar uyarınca ödenmeyen üyelik aidatlarının ödenmesi için davalı hakkında...lüğü'nün 2010/18832 sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile 28.05.1999 tarihinde karşılıklı sözleşme imzalayarak daire satın almak üzere anlaştığını, sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini 2010 yılı Ağustos ayına kadar aksatmadan yerine getirdiğini, bu tarihte kendisine tahsis edilen B-8 Blok 2. Kat 9 nolu bağımsız bölümü dava dışı 3. şahsa satıp devrettiğini, bu tarihten sonraki aidatlardan yeni malikin sorumlu olacağını, buna rağmen davacının müvekkili hakkında haksız ve kötüniyetli olarak takip başlattığını savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin 15.05.1999 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında 4/c maddesi ile ".... Her iki kısım içinde tamamı peşin ödeme yapılarak üye kaydedilmek istendiğinde ise giriş daireler için en az 30.000 DM, normal daireler için 44.000 DM, dubleks dailer için 56.000 DM alınarak üye kaydı yapılmasına" dair karar verilmiş olduğu, ancak, bu kararın davalı ile kooperatif arasında düzenlenen 28.05.1999 tarihli sözleşme içeriğinin genel kurulda alınan bu karara uygun olmadığı, sözleşmenin peşin ödeme şeklinde düzenlenmemiş olduğu anlaşılmakla davalının itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü'nün (Ümraniye 1. İcra Müdürlüğü) 2010/18832 esas sayılı takip dosyasında itirazının 6.580,00 TL asıl alacak, 687,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.267,14 TL üzerinden iptaline, takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa TBK'nın 120/2. maddesi uyarınca 3095 sayılı Yasa'nın 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının %100'ünü aşmayacak şekilde yıllık en fazla %18 oranında temerrüt faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı itirazında haksız olmakla hükmedilen tutarın %40'ı oranında 2.906,85 TL tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir...atif aidat alacağına dayalı icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yeterli incelemeye dayanmayan bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki usule uyulmuşsa, böyle bir ortak, sadece kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumludur.Somut olayda, davalının 28.05.1999 tarihli ''Taahhütname ve Sözleşmedir '' başlıklı belge ile 11.860,00 DM peşin ve 32.160,00 DM taksitler halinde ödenmek suretiyle 44.000,00 DM üzerinden peşin ödemeli ortak olarak kabul edildiği, bir kısım ödemelerin peşin ve geri kalanının taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin davacı kooperatifin 15.09.1999 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan karara istinaden yapıldığı anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece, kooperatif defter ve belgeleri ile varsa kooperatife ait banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, alınacak denetime elverişli ek bilirkişi raporuna göre, 28.05.1999 tarihli sözleşmede kararlaştırılan şartların davalı tarafından süresinde yerine getirilip getirilmediği, peşin üyelik şartlarının davalı açısından oluşup oluşmadığı belirlendikten sonra, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.