Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2443 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8146 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, 2005 yılında noter huzurunda yapılan kur'ada müvekkiline C Blok 9 no'lu bağımsız bölümün isabet ettiğini, davalı kooperatif hakkında bir çok icra dosyası ile takip yapıldığını, müvekkiline ait dairenin de bulunduğu bir kısım dairelerin satışa çıkarıldığını ileri sürerek, müvekkiline isabet eden C Blok 9 no'lu bağımsız bölümde davalı kooperatif adına yapılan tescil işleminin iptali ile müvekkili adına tesciline,...nün 2009/3720 E. sayılı icra dosyası ile yapılan satış işlemlerinin tedbiren durulmasını talep ve dava etmiş, 31.05.2012 tarihli ıslah dilekçesi ve 28.06.2012 tarihli duruşmadaki beyanı ile talep sonucunu ıslah ederek, kur'a zaptında müvekkiline isabet eden C Blok 2. Kat 12 No'lu bağımsız bölümün müvekkiline aidiyetinin tespitini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın davalı kooperatifin üyesi olan davacıya 28.08.2006 tarihli kur'ada C Blok 2. Kat 12 No'lu bağımsız bölümün çıktığı, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de, talebini daha sonra ıslah ettiği ve tespite dönüştürdüğü gerekçesiyle, davanın kabulü ile kur'a zaptında isabet eden C Blok 2. Kat 12 No'lu bağımsız bölümün davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmiş, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 24.12.2012 tarihli, 2012/5428 E., 2012/7636 K. sayılı kararı ile davanın kur'ada davacıya isabet eden bağımsız bölüm mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu, kooperatif ortağının tescil isteminde olduğu gibi, mülkiyetin tespiti isteminde bulunabilmesi için de bu hisseye yönelik kooperatife tüm ödemeleri yapmış olduğunu, hiçbir edimi kalmadığını, daire sahibi olan diğer üyelerle eşit durumda bulunduğunu ispatlaması gerektiği, bu durumda mahkemece, re'sen seçilecek kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi de göz önünde bulundurulmak suretiyle davacının borcu bulunup bulunmadığı, borcu varsa kendisiyle aynı durumda bulunan (borcu bulunan) diğer ortaklara borca rağmen dairelerin mülkiyetinin tespit ya da tescili yönünde bir uygulama olup olmadığı hususlarında ayrıntılı, gerekçeli denetime elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde herhangi bir araştırma yapılmaksızın ve dava, kur'a ile yapılan tahsisin tespiti istemi olarak ele alınıp, buna göre oluşturulan yazılı gerekçelere dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacının davalı kooperatife dava tarihi itibari ile parasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği ve davalı kooperatife borcunun bulunduğu, öte yandan diğer ortaklara tapu devri yapılmadığından bu yönde bir kooperatif uygulaması olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.