MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı kooperatif vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacılar vekili, arsa sahibi davalılar ile yüklenici olan davalı... arasında 09.06.1995 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediğini, yüklenici kooperatifin bir kısım inşaat imalat işlerinin yapımını sözleşme ile alt yüklenici davalı ...'a devrettiğini, imalat karşılığında davalı ...'a bırakılan peşin ödemeli 11 üyelik için müvekkillerinin nakdi ödeme yaptığını,...a devredilen üyeliklerden 3 üyeliğin müvekkili ... adına, kalan 8 üyeliğin diğer müvekkili ... adına temliken alındığını, inşaat devam etmediği gibi arsa paylarının dava dışı kişilere devredildiğini, davalı kooperatifin üyelik kayıtlarını inkâr ederek davacıları genel kurul toplantılarına davet etmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 45736 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde oluşturulacak 6 ve 12 nolu bağımsız bölümler, 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde oluşturulacak 2, 3, 5, 7, 8 nolu bağımsız bölümler ile aynı yerdeki 6 nolu parsel üzerindeki 2 nolu bağımsız bölümlerde davacı ...'ün 8 adet sabit ve peşin ödemeli üyelik hakkı olduğunun, aynı yerdeki 5 nolu parseldeki 6, 9, 12 nolu bağımsız bölümlerde davacı ...'ün 3 adet peşin ve sabit ödemeli üyelik hakkı bulunduğunun tespitini, inşaat tamamlanınca söz konusu bağımsız bölümlerin müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davalı ... ile müvekkilinin taşeronluk sözleşmesi imzaladığını, davacılar ile davalı ...'ın imzaladığı sözleşmenin ise davalı ...'un yapacağı imalatlara finans sağlamak karşılığında davacıların kooperatife üye yapılmasını öngördüğünü, 45736 ada 4 parselde oluşacak 6, 12 nolu, 45736 ada 5 parselde oluşacak 3, 6, 7, 8, 9, 12 nolu bağımsız bölümler yönünden taşeron davalı ...'ın edimini eksiksiz ifa etmesi şartıyla üyeliklerinin kabul edildiğini, kooperatifin davacılarla imzaladığı herhangi bir sözleşme bulunmadığını, ...'ın edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle davacıların üyeliklerinin iptaline karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı .. vekili, davacıların ticari hayatta yüksek faiz ile para temin eden bir şahıs olarak tanındığını, müvekkilinin davacılar ile kooperatif hisse devri karşılığında, nakit veya araç temini konusunda sözleşmeler yaptığını ancak davacıların bu sözleşmelerdeki taahhüdünün çoğunu yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen 01.07.2013 tarihli bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; arsa maliki davalı gerçek kişiler ile davalı kooperatif arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, kooperatifçe inşaatın %80'inin bitirildiği, kalan %20'sinin bitirilmesi amacıyla davalı ... ile 20.11.2009 tarihli sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin 21. maddesine göre iş bedelinin bağımsız bölüm olarak da ödeneceği kararlaştırıldığından kooperatif yönetim kurulunun aldığı kararlar ile iş bedelini belirlediği bağımsız bölümlerle ödemeyi taahhüt etttiği, davalı yüklenici ...'ın iş karşılığı kendisine verilen bu bağımsız bölümlerin bir kısmını inşaatın finansmanını sağlamak için üçüncü kişilere devrettiği, bağımsız bölümlere ilişkin inşaatlar bitirilemediği ve henüz bağımsız bölüm tapusu oluşturulamadığı için üçüncü kişilere davalı kooperatif nezdinde peşin ve sabit bedelli üyelik tahsis edildiği, davacılara muhtelif tarihli sözleşmeler ile 45736 ada 4 parsel üzerindeki 6 ve 12; 5 parsel üzerindeki 3, 6, 7, 8, 9, 12 nolu bağımsız bölümlere ilişkin üyeliklerin verileceğinin, davalı yüklenici ...'ın bu hisseleri devretmesi halinde, alan şahsın da kooperatife peşin bedelli üye kabul edileceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca peşin ve sabit bedelli üyelik oluşturulacağına ilişkin 08.02.2004 tarihli genel kurulda ve daha sonraki genel kurullarda kararlar alındığı, davacılardan ...'ün 4 parsel üzerindeki 6 ve 12 nolu bağımsız bölümlere özgülenen hisseler ile 5 parsel üzerindeki 3, 7, 8 parsellere özgülenen 5 adet üyeliği, diğer davacı ...'ün de 5 parsel üzerindeki 6, 9, 12 nolu bağımsız bölümlere özgülenen üç adet üyeliği olmak üzere toplam 8 adet üyeliği devraldıkları ve adlarına ortaklık senedi düzenlenerek 08.05.2010 tarihli genel kurula çağrıldıkları, 8 adet üyeliğin hiç bir koşula (yüklenicinin edimini yerine getirme koşuluna) bağlanmadığından davacıların bu 8 üyelik yönünden sabit ve peşin bedelli üyeliğinin oluştuğu, üyeliklerin kooperatif kayıtlarına işlenmiş olduğu, ortaklık senedi düzenlenmediği, davalı kooperatifçe, yüklenici ...'ın edimlerini tam anlamı ile yerine getirmediği gerekçesi ile dava açıldıktan sonra davacılara üyelik tahsisine ilişkin sözleşmeleri feshettiği savunulmuş ise de, üyelik oluştuktan sonra anasözleşmenin 14 ve 1163 sayılı Yasa'nın 16. maddelerindeki düzenlemeye uygun bir çıkarma kararı olmadığından, üyeliğin sonlandırıldığı savunmasına itibar edilmediği, söz konusu 8 adet üyelik yönünden davacılar ile davalı kooperatif ve ... arasında sözleşmesel ve kooperatif üyeliği ilişkisi bulunduğu, bakiye üç adet üyeliğe ( 45736 ada 5 parsel üzerindeki 2 ve 5 nolu bağımsız bölümler ile 6 parsel üzerindeki 2 nolu bağımsız bölüme) ilişkin bir karar alınmadığı ve üyelik tesis edilmediği gibi davacıların üyelik oluşturulması için 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 8. maddesine uygun kooperatife bir başvurularının olmadığı, ayrıca davacıların bayi olan yüklenici ...'ın sözleşmesel yükümlülüklerini tam anlamıyla yerine getirmediği, inşaat tamamlanıp kat irtifakı oluşturulmadığı gerekçesiyle, sekiz adet üyelik yönünden tespit talebinin kabulüne, bakiye üç üyeliğe ilişkin talebin reddine, davacıların tapu iptali tescil talebinin reddine, diğer davalı arsa malikleri ile davacılar arasında bu türden bir ilişki olmadığı gerekçesiyle de, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili, davalı kooperatif vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri, davacılar ile davalı ... arasındaki iç ilişkiye dayalı olarak ileri sürülmüş olup, davacıların üyelik statüsüne yönelik temyiz itirazlarının ise bu davalı tarafından değil, sadece davalı kooperatif tarafından ileri sürülebilecek temyiz itirazları kapsamında kaldığından, değerlendirmeye alınmamıştır.Davalı kooperatif vekilince de davalı alt yüklenici ...'a iş karşılığı verileceği kararlaştırılan üyeliklerin sayısının onbir adet olmadığına dair bir temyiz itirazı ileri sürülmemiştir.Öte yandan, yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 17/3. maddesi, “Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü içermektedir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de BK'nın 163. maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Üyeliğe bağlı hak ve alacakların borçlusu kooperatif, alacaklısı ise üyeliği devir alan yeni ortaktır. Eğer devir eden ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (BK 173 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağı da her zaman vardır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması, devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Bu nedenle, kooperatif üyelik hakkının devredildiğinin davadan önce davalı kooperatife bildirilmemesi, devir alanın hakkına olumsuz bir etki yapmaz. Devir alanın açtığı üyeliğin tespiti davası ile davalı kooperatife üyelik başvuru yapılmış gibi olduğundan, üyelik koşullarını taşıdığının belirlenmesi halinde devir alanın üyeliğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Üyeliği devreden üyelik hisse devir sözleşmesinden dönmemiş veya sözleşmenin herhangi bir nedenle devrin tarafları arasında bağlayıcı olmadığı savunularak sözleşmenin iptali de sağlanmamış ise, devredenin artık dava konusu hisse üzerinde herhangi bir hakkı kalmamıştır. Devir (temlik) tarihinde yürürlükte bulunan BK'nın 167/1. maddesine göre, borçlu, temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu def'ileri temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir. .../... S.4Üyelik devri ile ilgili tüm ilkeler bu şekilde olmakla birlikte, somut olayda, davalı ... tarafından sözleşme uyarınca edimlerini tam olarak yerine getirilmediğine ilişkin def'ilerin davalı kooperatifçe üyelikleri devir (temlik) alan davacılara karşı da ileri sürülebilmesi mümkündür. Davalı kooperatif, sözleşmeden kaynaklanan borcunu, davalı ...'a kooperatif ortaklık hissesi vermek suretiyle yerine getirmiş olup, 3 üyeliğe isabet eden miktar kadar inşaat tamamlanmamış, diğer anlatımla edim yerine getirilmemiştir.Davacıların 11 üyeliğin devir alınmasına dayalı olarak kooperatif üyesi sıfatıyla talepte bulundukları ve davalı kooperatifçe üyeliklerinin kabul edildiği sonucuna varıldığına göre mahkemece, davalı alt yüklenici ...'ın kooperatife karşı sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği, üyelikleri davacılara devreden ...'ın kooperatife olan ediminin karşılığı olan borcunun anasözleşmenin 17/3. madde hükmü uyarınca davacılara geçtiği, bu edimin ifası koşulu ile oluşan üç üyeliğin bu durumda baştan beri gerçekleşmediği, peşin ve sabit üyelik bedelinin davacılar tarafından da ödenmemiş olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek ve bu gerekçe ile yetinilerek davaya konu üyeliklerden üçü için davanın reddi gerekirken, bu üç üyeliğe ilişkin olarak davacılar tarafından kooperatife başvuru olmadığı ve kooperatifçe bu üyeliklerle ilgili bir karar alınmadığı ve üyelik tesis edilmediği gerekçesiyle talebin reddi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK'nın 438/son maddesi hükmü uyarınca, gerekçesi kısmen değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı kooperatif vekili, davalı ... vekili ile davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.