Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2430 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8503 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne nelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, .... adlı proje kapsamında taraflar arasında imzalanan destek sözleşmesi gereğince yararlanıcı konumundaki davalıya 44.059,13 TL avans verildiğini, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedilerek, avansın faiziyle tahsil edildiğini, ancak sözleşme gereğince destek miktarının 2 katı tutarı cezai şart ile masrafların da ödenmesi gerektiğini, sözleşmedeki destek miktarı olan 63.766,15 TL'nin 2 katının 127.532,30 TL cezai şartın davalı tarafça ödenmesinin gerektiğini, davalının verdiği teminat mektubunun paraya çevrilmesiyle elde edilen 12.000,00 TL mahsup edildiğinden bakiye 115.532,30 TL cezai şart ve 608,81 TL masrafın iadesinin gerektiğini ileri sürerek, toplam 116.141,11 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, avansın geri ödendiğini, sözleşmede öngörülmüş olan cezai şartın uygulanabilmesi için işin esası ve hakkaniyet açısından koşulların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; cezai şartın sözleşmenin genel ve özel koşullar bölümünde yer aldığı, basiretli hareket etmesi gereken tacir konumundaki davalının, cezai şarttan indirim talep edemeyeceği, davalının, davacıya yazdığı yazıda, edimlerini ekonomik sorunlar nedeniyle yerine getiremediğini beyan ettiğine göre, sözleşmenin feshinin haklı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin yeni bilirkişi incelemesi yaptırılması talebinin reddine, davanın kabulü ile, 116.141,11 TL nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanun gereği kurulan kamu tüzel kişisi davacının anılan Kanun kapsamında yararlanıcı şirket konumundaki davalı ile yaptığı destek sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve sözleşme gereği yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Özel Koşullar 7.10 ve Genel Koşular 12.4 maddelerinde sözleşmenin feshi halinde destek miktarının iki katının cezai şart olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu düzenlemelerden anlaşılması gereken, sözleşmede kararlaştırılan destek olunacak miktar değil, sözleşme kapsamında destek olunan miktardır. (Aynı yönde Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 20.01.2015 tarih ve 2014/8529 E., 2015/1177 K. sayılı kararı ile ve 16.02.2015 tarih ve 2014/8838 E., 2015/4258 K. sayılı kararı) Mahkemece, bu açıklamalara uygun olarak verilen destek miktarı üzerinden cezai şart miktarının tespit edilmesi gerekirken, doğrudan sözleşme verileceği kararlaştırılan destek miktarına göre cezai şart alacağı hesabı yapılması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.