Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2421 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 399 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2012/194-2012/303Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 24.10.2013 gün ve 2013/4243 Esas, 2013/6513 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline verilecek dairelerin tümünün doğu-anayol cepheli olacağı halde, tapuda devir işlemi yapılan 8 no'lu dairenin bu nitelikte olmadığını, müvekkilinin devir işleminden sonra daireleri görmeye gittiğinde bu durumu farkettiğini, teslim edilmesi gereken dairenin 13 no'lu daire olduğu belirtilerek davalıdan hatanın düzeltilmesi istendiği halde, olumlu yanıt alınamadığını ileri sürerek, öncelikle 13 numaralı dairenin teslimine, bu mümkün olmadığı takdirde 13 no'lu daire ile 8 no'lu daire arasındaki değer farkının tespiti ile bu farkın sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 30.08.2008 tarihli sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dairelerdeki değişikliğin davacının isteği ile yapıldığını ve tapuda davacı adına tescil edildiğini, davacının dava açıldıktan 23 gün sonra 8 no'lu daireyi üçüncü kişiye sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının Tapu Dairesinde resmi senetle dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan 8 no'lu daireyi satın aldığı, sözleşme ile kendisine verilmesi gereken 13 no'lu daireden feragat ettiği, sözleşmenin bu şekilde tadil edildiği, davacının tapuda yapılan satışın geçersizliği yönünden herhangi bir iddiasının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 24.10.2013 tarih ve 2013/4243 Esas, 2013/6513 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamı ve yargılama sırasında yapılan inceleme sonucu davacı yana teslimi gereken dairenin 13 no'lu daire olduğu, fakat 8 no'lu dairenin teslim ve tapuda tescil edildiği anlaşılmaktadır. 8 no'lu dairenin davacı adına tescili 13 no'lu daireden feragat ettiği anlamında değerlendirilemez. Davacının bu yönde herhangi bir irade açıklaması veya fiili bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davalı TBK'nın 112. maddesi uyarınca 8 ve 13 no'lu daireler arasındaki değer farkından sorumludur. Bu yönde bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken hatalı yorumla davacıya 8 no'lu dairenin verilmesiyle sözleşmedeki haklarından feragat ettiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi usûl ve yasaya aykırı olmuştur. Öten yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunun 32. maddesine göre harç ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Dava, tüketici mahkemesinde harç yatırılmadan açılmış olup, görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkeme de gerekli harçları almadan yargılamayı devam ettirmiştir. Anılan yasa hükmüne göre öncelikle, dava değeri üzerinden hesaplanacak yargı harçları alındıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi de doğru olmamıştır. Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, zuhulen Dairemizce onanması hatalı olmuş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.10.2013 tarih, 2013/4243 Esas ve 2013/6513 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.