Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2377 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7354 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Çanakkale 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/05/2012NUMARASI : 2008/110-2012/243Taraflar arasındaki eser sözleşmesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı H.. T.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı yüklenici vekili, asıl davada, davalıların arsa sahibi ve ondan bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler olduklarını, davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirdiğini ancak iskân izni alınması ve kat mülkiyetine geçilmesi için muvafakat vermediklerini ileri sürerek, bu işlemler için davalıların muvafakat vermiş sayılmalarına karar verilmesini; birleşen davada, davacılar vekili, davalı yüklenicinin, kalorifer dairesi ve binaların çatılarını onaylı projeye aykırı yaptığını ileri sürerek, aykırılıkların giderilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu ve bozma ilamı dikkate alınarak, kalorifer dairesi ve çatılar konusunda tadilat ruhsatı alınarak yasal hale getirildiği gerekçesiyle, birleşen davada, konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, asıl davada, davacı yüklenicinin iskân için belediyeye başvurduğu, belediyece eksikliklerin bildirildiği, bunları gidermeye başladığı ve 3194 sayılı Yasa'nın 28. maddesindeki düzenlemeler de nazara alınarak, davacıya iskân izni alması ve kat mülkiyetine geçilmesi için yetki verilmesine ve davalıların muvafakatının alınmamasına karar verilmiştir.Karar, asıl davada davalı-birleşen davada davacı arsa sahibi H.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı arsa sahibi H.. T.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Mahkemece, asıl davada, kat mülkiyetine geçilmesi ile ilgili olarak da davalıların muvafakatının aranmamasına karar verilmiştir. Ne var ki, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca, kat mülkiyeti, taşınmazın malikinin veya birden fazla malik olması halinde tüm maliklerin, tapu memuru huzurunda düzenleyecekleri resmi senetle ve bunun tapu kütüğüne tescili ile kurulur. Bu durumda, anılan yasaya aykırı olacak şekilde, taraf iradeleri yerine geçerek ve idari işlem niteliğinde olan kat mülkiyeti kurulması için, muvafakat aranmamasına dair karar verilmesi doğru olmamıştır.Bununla birlikte, mahkeme kararının hüküm bölümünün “1” numaralı bendinde, birleşen 2010/270 esas sayılı davada “karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm tesis edildikten sonra ayrıca “(reddine)” yazılması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı arsa sahibi H.. T.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının asıl davada davalı-birleşen davada davacı H.. T.. yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.