MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 26/04/2013NUMARASI : 2009/14-2013/122Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil, tazminat ve alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı yüklenici vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacının edimlerini yerine getirdiğini, ancak, davacıya isabet eden bağımsız bölümlerin tapularının devredilmediğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil, zamanında devir yapılmaması nedeniyle sözleşmede belirlenen cezai şart, kira tazminatı ve ilk yükleniciye ödenmesi için davalı arsa sahiplerine verilen ancak ilk yükleniciye ödenmeyen miktarın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar arsa sahipleri vekilleri, davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediklerini savunarak, davanın reddini istemişler; birleşen davalarda, eksik ve kusurlu işbedeli ile bağımsız bölümlerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmede belirlenen cezai şartın tahsilini talep ve dava etmişlerdir.Mahkemece, bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacı yüklenicinin asıl davasında, davacı temerrüde düştüğünden cezai şart ve kira talebinin reddine, bir kısım bağımsız bölümler dava sırasında devredildiğinden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kalan dairelerin birlikte ifa kuralı gereğince tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, ilk yükleniciye ödenmeyen ve davacıya iade edildiği kanıtlanamayan miktarın davalılardan tahsiline; arsa sahiplerinin birleşen davalarında, hesaplanan eksik, kusurlu işbedeli ve gecikme cezası taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2)Arsa sahibi D.. A..'in açtığı birleşen 2009/373 esas sayılı davada, hüküm altına alınan gecikme cezası yönünden, gecikme süresinin hesaplanmasında işin teslimi gereken tarih, 17.07.2008 olarak kabul edilmiştir. Oysa, adı geçen arsa sahibi, imzaladığı tarihsiz belgede, işin süresinin 2 ay daha uzatılarak 17.09.2008 tarihinde teslim edileceğini kendi adına kabul etmiştir. Yargılama sırasında da diğer arsa sahibi N.. T..'ı temsil ettiğini kanıtlayamamıştır. Bu durumda, arsa sahibi D.. A.. lehine yapılan hesaplar yönünden işin teslimi gereken tarihin 17.09.2008 olarak kabul edilip, buna göre sonuca varılması gerekmektedir.Birleşen 2010/373 esas sayılı birleşen davada, davacı arsa sahibi, D.. A.., eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme cezası bedeli olarak toplam 7.500,00 TL talep etmiş ise de bilahare açtığı 2011/106 esas sayılı davada, 2009/373 esas sayılı dosyada, gecikme cezası olarak 3.750,00 TL talep ettiğini açıklamıştır. Bu durumda, 2009/373 esas sayılı dosyada, ıslah işlemi de yapılmadığı halde, 3.750,00 TL'yi aşar şekilde 4.702,50 TL'nin tahsiline karar verilmesi HMK'nın 26. maddesine aykırı olmuşturBununla birlikte, asıl davada, yüklenici tarafça, arsa sahiplerine ilk yükleniciye ödenmek üzere 325.000,00 TL verildiği, ancak, ilk yükleniciye 200.000,00 TL ödendiği ileri sürülerek, aradaki fark olan 125.000,00 TL'nin istirdadı istenmiştir. Yargılama sırasında, 200.000,00 TL miktarın ilk yüklenici yetkililerine ödendiği kanıtlanmakla beraber, davalılar tarafından ödendiği belirtilen 100.000,00 TL tutarındaki çekin banka kayıtlarına göre G.K.isimli kişiye ödendiği saptanmıştır. Ancak, bu kişinin ilk yüklenici ile ilişkisi ve ona yapılan ödemenin ne suretle ve sebeple ilk yükleniciye yapılmış sayıldığı hususu incelenmediği gibi, karar yerinde açıklanmamıştır. Bunun yanında, arsa sahibi D.. A.., açtığı 2011/106 esas sayılı birleşen davada, yüklenicinin sorumluluğunda olan saçak ve kamelya imalatını kendisinin yaptığını beyanla bedelinin tahsilini istemiş, yüklenici ise, savunmasında, bu imalatın, sözleşme dışı A blokla ilgili olduğunu ve kendisinden talep edilemeyeceğini bildirmiştir. Mahkemece, anılan bu savunma üzerinde durulmamış, bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda, çekişme konusu bu imalatın hangi blokta yapıldığı açıklanmamış, sözleşme kapsamında bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir.Son olarak, asıl davada, arsa sahipleri dava tarihi itibariyle, dava açılmasına neden olmadıkları, yüklenicinin edimlerini o tarih itibariyle henüz ifa etmediği ve arsa sahiplerine borçlarının bulunduğu anlaşıldığından, tapu iptal ve tescil talebi yönünden harçtan sorumlu tutulmamaları gerekirken, aksine hüküm tesisi ve kabul edilen 12.500,00 TL için davalı arsa sahiplerinin pay durumu tespit edilmeden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.