Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2373 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7052 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... ile davacı vekili Av. ... ve kooperatif başkanı...'nün gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili kooperatifin kurucusu, eski başkanı, yüklenicisi ve arsa sahiplerinden olan davalının, müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı takip başlattığını, takibe dayanak senetteki alacağın bulunmadığını, kooperatife alınan arsanın tüm bedelinin davalıca ödenmediğini, müvekkilinin arsa sahibine ödeme yaptığını ve faturanın kapalı fatura olarak müvekkili adına düzenlendiğini, ancak davalının önceki yönetime kendi lehine olacak şekilde arsa alım taahhütnamesi imzalattığını, kooperatif adına oluşan tapu kaydının Hiçbir zaman davalı adına kayıt edilmeden doğrudan satıcıdan kooperatife geçtiğini, ileri sürerek, takip konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, takip konusu senedin müvekkiline ait arsanın 4608 m²'lik kısmının kooperatife arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle bedelsiz olarak devir edilmesi nedeniyle sözleşmedeki edimlerin teminatı olarak verildiğini, sözleşmeden itibaren 48 ayda teslimi gereken bağımsız bölümlerin teslim edilmemesi üzerine takibe giriştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; arsa sahibi olan dava dışı şirket tarafından davacı, davalı ve dava dışı kişiler adına keşide edilen faturalarla arsanın anılan kişilere satıldığı, davalının, takip konusu bononun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davacıya bedelsiz olarak devir edilen arsa payının ve sözleşmenin ifasının teminatı olarak verildiğini belirttiğini, ancak arsa satıcı tarafından düzenlenen faturanın davalı adına düzenlenmesi nedeniyle davacı tarafından ödendiğinin kabulü gerektiği, adi şekilde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.