Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2357 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4981 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin, davalı şirket ile ortaklık sözleşmesi yaparak, bu şirketin yüklenici olduğu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ilişkiye dahil olduğunu, davalı kooperatifin yöneticilerinin bu ve benzeri işleri ile kooperatifi zarara uğrattıklarını, müvekkilinin konutunu teslim alamadığını, ayrıca hissesine düşecek daire adedinin azaldığını, kira gelir kaybı olduğunu ileri sürerek, mahrum kalınan kira bedeli karşılığı 1.000,00 TL ile eksik daire bedeli karşılığı 7.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davalı şirket ile davacı arasında akdi ilişki bulunmadığını ve kooperatife karşı olan davanın da sorumluluk davası niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirket ile davacı arasında akdi ilişki bulunmadığından davacının davalı şirkete yönelik davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı kooperatife yönelik davasının ise kötü yönetim iddiasına dayanan sorumluluk davası olması nedeniyle 1163 sayılı Yasa'nın 98. maddesinin yollaması ile TTK'nın 305-309 maddelerine göre davanın çözümlenmesi gerektiğinden bu yöne ilişkin olarak da pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen kararın, Dairemizin 29.02.2012 tarih ve 2011/3649 Esas, 2012/1533 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine, bozmaya uyularak, davalı şirket açısından davacı ile aralarında akdi ilişki bulunmadığından pasif husumet olduğu, davalı kooperatif açısından ise; her ne kadar genel kurullarda davalı kooperatife karşı arsa sahibi konumunda bulunan, diğer davalı yüklenici şirket ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması, yapılacak 291 adet konutun 170'inin davalı kooperatife, kalanın davalı şirkete ve dava dışı asıl arsa sahibine kalması yönünde açık bir karar alınmamış ise de, özellikle 1999, 2001, 2003 yılları yönetim kurulu faaliyet raporları ile bu konuda genel kurullara bilgi verildiği, raporların genel kurullara okunduğu, tartışıldığı ve sonuçta yönetim kurulunun ibra edildiği, dolayısıyla yapılan sözleşmeden, koşullarından genel kurulun açıkça bilgisinin bulunduğu, zımnen de olsa sözleşmeye muvafakat verildiği, sorumluluk yönünde dava açılması konusunda bir karar bulunmadığı, öte yandan, genel kurullarda inşaat sözleşmesi yapılması yönünde alınan kararların iptali için herhangi bir dava açılmadığı ya da alınan kararların iptal edildiği yönünde herhangi bir iddia, ispat veya mahkeme kararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.