Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2332 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8242 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili Av. ... ile asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 06.09.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 9. maddesi ile inşaatın bitimine kadar idari ve teknik sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu, 10. maddesi ile hazine fazlalığının alınması işleri bittikten sonra 3 yıl içerisinde inşaatın tamamlanmasının kararlaştırıldığını, davalı yüklenicinin hazine fazlalığının alınması işini bitirmemesi nedeniyle 21.01.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiklerini, öte yandan hazine fazlalığının ortaklığın giderilmesi davası yolu ile giderilmesinin kararlaştırılmadığını ve davalının makul sürede inşaata başlamadığını ileri sürerek, anılan sözleşmenin feshi ile tapudaki arsa payı karşılığı inşaat şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, hazine fazlalığını alma yükümlülüğünün yükleniciye ait olmadığını, bunun yanında hazineye başvurma ve davalar açma yolu ile hazine fazlalığına ilişkin sorunun giderilmesinin amaçlandığını savunarak, davanın reddini istemiş, karşı dava ile ise; sözleşme çerçevesinde harcamalar yaptığını, sözleşmenin feshi halinde de kar kaybının doğacağını ileri sürerek, şimdilik 130.000,00 TL menfi zarar ile 800.000,00 TL olan müspet zarardan şimdilik 100.000,00 TL müspet zararın tazminini istemiş, bakiye müspet zarara ilişkin harç tamamlatılmıştır.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, hazine fazlalığı şerhinin kaldırılması ve bunun finansmanı yükümlülüğünün yükleniciye ait olduğu, yüklenicinin bu edimini yerine getirmediği, inşaata başlamamada arsa sahibinin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı-karşı davada davacıdan alınarak asıl davada davacı-karşı davada davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.