MAHKEMESİ: Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı M.. Ö.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı tereke temsilcisi vekili, muris .....ile davalı yüklenici M.. Ö.. arasında imzalanan 04.05.1994 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca murisin adına kayıtlı taşınmazın tapusunu yükleniciye devrettiğini, bunun karşılığında da murise bir tanesi kaba inşaat halinde, diğer beş tanesi anahtar teslim olmak üzere toplam 6 daire, 1 dükkan verilmesinin kararlaştırıldığını, 5 daire ve 1 dükkanın murise teslim edilmiş olmasına rağmen, 1 dairenin halen teslim edilmediğini ve 7/17 payın miras ortaklığı adına tescili gerekirken, yüklenici tarafından muvazaalı olarak diğer davalılara devredildiğini ileri sürerek, 6 daire ve 1 dükkana isabet eden 7/17 payın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tesciline, bunun mümkün olmaması durumunda şimdilik 50.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı yüklenici .... vekili ve diğer davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı yüklenicinin tahsis belgesi bulunan taşınmazın tapu kaydını çıkartmak için 64.992,00 TL ödeme yaptığı, bu şekli ile sonradan yapılan sözleşme gereği kaba inşaat şeklindeki dairenin ödeme nedeniyle yüklenicide kalması yönündeki anlaşmanın geçerli olduğu gerekçesiyle bu daire yönünden davanın reddine, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 5 daire ve 1 dükkanın arsa sahibi murise fiilen teslimi gerçekleştirilmiş ise de taşınmazda halen kat irtifakı kurulmadığı ve muris veya terekesi adına tapuda kayıt ve tescil işlemi gerçekleştirilmediği, mirasçılardan davalı T.. K..'a yapılan ifanın davalı yükleniciyi sorumluluktan kurtarmayacağı, çünkü devir yaptığı davalının murisin mirasçılarından sadece biri olduğu ve bu mirasçının murise düşen bağımsız bölümlerin tümünü mal edinmesine neden olacak bir hukuki sebebin bulunmadığı, 5 daire ve 1 dükkan karşılığı 6/17 payın terekeye dahili gerektiği fakat davalı yüklenici M.. Ö.. adına 2/17 ve davalı mirasçı T.. K.. adına 1/17 olmak üzere toplam 3/17 hisse bulunduğu, diğer davalılar taşınmazı yükleniciden ve davalı Turan'dan tapuya güvenerek iyiniyetle satın alan konumunda oldukları gerekçesiyle davalı yüklenici M.. Ö.. ve davalı T.. K.. yönünden davanın kısmen kabulü ile, adlarına kayıtlı toplam 3/17 hissenin iptali ile muris Hasan Hüseyin Karabulut adına tapuda tesciline, 3/17 hisse yönünden ise tapu iptali mümkün olmadığından bu hisse bedelinin karşılığı olarak toplam 205.000,00 TL'nin bu davalılardan müteselsilen tahsili ile muris Hasan Hüseyin Karabulut'un terekesine ilavesine, bu davalılar yönünden fazla istemin reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ile davalılardan yüklenici M.. Ö.. vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalı M.. Ö.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığında tazminat istemine ilişkindir.Muris Hasan Hüseyin Karabulut'un, Kartal 7. Noterliği'nin 14.05.1996 tarih 18594 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 507 parselde kayıtlı tapu tahsisli taşınmazını M.. Ö..'a satmayı vaadettiği, daha sonra 04.05.1994 tarihinde adi yazılı taahhütname ile pay devirlerini belirledikleri ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenledikleri, taşınmazın belediye encümen kararı ile 21.12.2004 tarihinde yükleniciye satıldığı ve belediyeye belirlenen taşınmaz bedelini yüklenici davalı M.. Ö..'ın ödediği anlaşılmıştır. Davalı arsa sahibine düşecek 5 daire 1 dükkan karşılığı payı davalı T.. K..'a devrettiğini, 1 nolu bağımsız bölümün ise belediyeden alınan satış bedeline mahsuben mirasçıların bilgisi dahilinde uhtesinde kaldığını iddia etmiştir.Mahkemece, tek mirasçıya pay devrin geçerli ifa sayılamayacağı, hissenin tereke adına tescil gerekirken tapu paylarının T.. K..'a devrinin uygun olmadığı tespit edilmiş, ayrıca 1 nolu payın vasi ile yapılan anlaşma gereği yükleniciye bırakılamayacağı tespiti ile çelişir şekilde natamam daire belediyeye ödenen bedel karşılığı yükleniciye bırakılacağına karar verilmiştir.Öte yandan, yüklenici ve T.. K.. üzerinde 1/7'şer pay karşılığı kaldığı bildirilmiş fakat özellikle yüklenicide kalan 1/7 payın sözleşme gereği arsa sahibine düşecek daire olup olmadığı tespit edilmemiştir. Yine paylar 1/7 oranında belirlenip tescil hükmü kurulmuş ise de payların tüm arsaya karşılık yüzde oranları, açıkta kalan paylar ve isabet edeceği bağımsız bölümler belirlenmemiştir. Her ne kadar bilirkişi heyetinde teknik bilirkişi tapu fen memuru mevcut ise de teknik bilirkişi raporu ile inşaat bilirkişinin açıklanan şekilde tespitlerini içerir denetlenebilir heyet olarak rapor alınması gerekir.Diğer yandan, 5/17 pay T.. K..'a devredilmiş olup, T.. K..'un bu paylar yönünden satış yaparak bedellerini aldığı sabit olup, bu paylar yönünden davacının iddia ettiği gibi murisin diğer mirasçılarının varlığını araştırması halinde davacının bunu bilmesinin mümkün olup olmadığı üzerinde durularak, davalı yüklenicinin bu devrinin sözleşmesinin ifası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği üzerinde durulmak suretiyle bu teslim edilen paylar yönünden yüklenicinin sorumluluğunun tespiti gerekir.Bu durumda, mahkemece, öncelikle teslim edilen paylar, pay oranları teslimi gereken daire ve dükkanın konumu, belediye encümen kararındaki satış bedelinin sözleşme kapsamında yüklenici tarafından ödenmesinin gerekip gerekmediği, yüklenicinin pay devrinde .... dışında mirasçının varlığını tespit imkanı olup olmadığı hususları üzerinde durularak, daha önce bildirilen delillerde toplanmak suretiyle dosya kapsamına uygun yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, önceki raporları ve bu raporlara itirazlarıda karşılar nitelikte açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonuca varılmak gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı yüklenici M.. Ö.. vekilinin, diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı M.. Ö..'tan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.