MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin bir kısım borçlarını ödeyemediğini, 14/10/2003 tarihli karar ile üyelikten ihraç edildiğini, ihraç kararını Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/59 Esas 2007/721 no'lu kararı ile iptal edildiğini, tarafına gönderilen ihtarname ile 2003 yılından itibaren aylık % 10, senelik % 120 oranında faiz yürütüldüğünü, 01/07/2002-29/04/2011 tarihleri arasındaki 34.215.00 TL olan asıl borca 151.375.50 TL gecikme faizi işletildiğini ileri sürerek, gecikme faizine ilişkin 2002-2011 yılları arasındaki genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, gecikme faizi uygulamasının kooperatifin amacına ulaşması için zorunlu olduğunu, gecikme faizi oranın belirlenmesi yetkisinin genel kurula verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, gecikme halinde uygulanacak faiz oranını belirleme yetkisinin kooperatif genel kuruluna ait olduğu, alınan genel kurul kararının kamu düzenine, genel ahlaka aykırılık teşkil etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1)Dava, davalı kooperatifin 2002, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait genel kurullarında aylık temerrüt faizi oranına ilişkin genel kurul karul kararlarının tamamının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, faiz oranını belirleme yetkisinin kooperatif genel kuruluna ait olduğu, alınan genel kurul kararının kamu düzenine, genel ahlaka aykırılık teşkil etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle dava konusu olan genel kurul kararları dosyaya kazandırılmadan karar verilmesi isabetsiz olmuştur.2)Davacı kooperatif üyesinin, kendisine yönelik aidat ve kararlaştırılan faiz oranı talep edilmeden genel kurul kararlarının iptalini istemesinde hukuku menfaati mevcuttur.Kooperatif genel kurulunun, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 42. maddesi ve Konut Yapı Kooperatifleri Tip Anasözleşmesi'nin 23/1. maddesinin 6. bendi gereğince ortaklardan tahsil edilecek aylık temerrüt faizini belirlemeye yetkili olduğu şüphesizdir.Zira, genel kurul kararları üyelerle kooperatif arasında yapılmış bir sözleşme niteliğindedir.6098 sayulı TBK'nın 120/1 ve 2. fıkrasında uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği ve sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayağı belirtilmiştir.Anılan hükümler 18.07.2011 tarihinde açılan ve 6098 sayılı kanunun yürülüğe girdiği 01.07.2012 tarihinde derdest olan somut olayada TBK'nın 27/2 maddesi doğrultusunda uygulanması gerekirken, mahkemece dava konusu genel kurul kararları dosyaya kazandırılmadan, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no'lu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.