MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, tapu iptali ve tescil davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, asıl davada, müvekkili ile davalı kooperatif arasındaki arsa payı karşılığı inşaat ve kooperatif üyelik sözleşmesine göre, müvekkilinin, taşınmazdaki hissesini devretmesinin akabinde kooperatife üye kaydedildiğini, sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen müvekkiline tahsis edilen konutun tapusu verilmediği gibi aidat borcunu ödemediği gerekçesiyle hukuka aykırı olarak ihraç edildiğini, oysa müvekkilinin her hangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekilli hakkında alınan 11.03.2010 tarihli yönetim kurulu ihraç kararının iptalini; birleşen davada ise, sözleşme gereği müvekkillinin taşınmazdaki hissesini kooperatife devretmesine rağmen, kooperatifin daireyi belirlenen sürede yapıp teslim etmediğini, dairedeki eksikliklerin müvekkili tarafından giderildiğini ve yapılan bu harcamaların mahkeme kararı ile davalıdan tahsil edildiğini, tüm ihtarlarına rağmen kooperatifin dairenin tapusunu vermeye yanaşmadığını ileri sürerek, söz konusu bağımsız bölümün davalı adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının, inşaat maliyetlerine katılmasa da ortak giderlere katılmak durumunda olduğunu, talep edilen aidatın kaynağının da kooperatif ortak giderleri olduğunu, usulüne uygun olarak çekilen ihtarlara rağmen bu borcunu ödemediğinden yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiğini savunarak, asıl davanın reddini; kooperatif ortak giderlerinden kaynaklanan aidat borcunu ödemeyen davacının kendisine tahsis edilen konutun tapusunu isteme hakkının bulunmadığını savunarak da, birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece, asıl dava yönünden verilen ihraç kararının iptaline ilişkin karar temyiz edilmeden kesinleşmiş, birleşen davada tapu iptal tescil talebi bakımından verilen kabul kararı ise, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede Dairemizce, peşin ve sabit ödemeli ortak olduğu sabit olan davacının, inşaat finansmanı dışındaki, kooperatif amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumluluğu devam edeceğinden, tapu iptal ve tescil isteminde bulunabilmesi için tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olması ve tapusu verilen diğer üyelerle aynı durumda olduğunu kanıtlaması gerektiği, bu nedenle mahkemece 1163 Sayılı Yasa'nın 23. maddesindeki eşitlik ilkesi dikkate alınarak, kooperatife genel yönetim ve alt yapı .../...giderlerinden dolayı borcu bulunmasına rağmen tapusunu alan ortak ya da ortakların bulunup bulunmadığı hususunda gerekirse kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacı ile aynı durumda olan üyelere tapuları verilmiş ise şimdiki gibi davanın kabulüne, aksi takdirde tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi gerekçesi ile bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyulmuş ve iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı koopertaife olan borcunu ödemediği, ayrıca kooperatife borcu olan diğer üyelere de 1163 sayılı yasanın 23.md.deki eşitlik ilkesi dikkate alınarak tapu kayıtlarının verilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1)Mahkemece, bozmaya uyulmuş ise de hükme esas alınan bozma ilamındaki gerekler yerine getirilmemiştir. Zira davacı ortağın, peşin ödemeli ortak olduğu bozma ilamında belirtilen nedenlerle sabit olmuş ancak bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunda belirtilen miktarın genel yönetim ve alt yapı gideri mi yoksa aidat gideri mi olduğu hususu açıklığa kavuşturulmadan ve bu giderin davalı kooperatif tarafından ne gideri olduğu hususu netleştirilmeden belirtilen miktar kadar davacının borçlu olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.2) Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere. 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.