MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, 31.05.2008 tarihinde davalı kooperatifin yıllık olağan genel kurul toplantısının gerçekleştiğini, müvekkilinin toplantıya katılarak muhalefet şerhini belirtir dilekçesini tutanağa geçirttiğini, bilanço ve gelir gider farklarının toplantıdan en az 15 gün önce üyelerin tetkikine amade tutulmadığı gibi, yönetim ve denetim kuruluna çektikleri ihtarnameye rağmen ayrıntılı bilanço gelir gider hesaplarının bir suretinin verilmesinden imtina edildiğini, yasaya aykırı bu davranışa rağmen bilanço gelir gider farkı bütün üyelerin incelemesine olanak tanınmadan oylamaya sunulduğunu, bilançodaki usulsüzlükler sebebi ile genel kurul kararının iptal sebepleri bulunduğunu, genel kurulun ibra esnasında kooperatifin yıllık kazancının bilgisinde dahi olmadığını, denetim kurulu üyelerinden Semir Kızgın'ın kooperatifte sigortalı maaşlı işçi olduğunu, emrinde ve eyleminde çalıştığı yönetim kurulunu denetlemesinin düşünülemeyeceğini, yönetim kurulu üyelerinin gündemin 7. maddesi ile 2000 senesine kadar uzanan usulsüzlükler yönünden kendilerini ibra etmeye çalıştıklarını, bu hususun kanuna ve iyiniyet esaslarına aykırı olup genel kurul kararlarının iptalini gerektirdiğini, üyelik şartlarını taşımayan kooperatif başkanı ve başkan yardımcısının üye dahi olmamaları gerekirken 9 yıldır kooperatifin yönetim kurulu üyeliğine seçilmiş olmalarının yasa ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, genel kurul kararlarının iptalini ve dava sonuçlanana dek tedbiren kooperatife kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu genel kurulun yasa ve kooperatif anasözleşmesine uygun olarak yapıldığını, iptalini gerektiren bir neden bulunmadığını, davacı iddialarının bir çoğunun bakanlık teftişine konu olduğunu, 24.01.2007 tarih 678 sayılı müfettiş raporunda belirtilen eksikliklerin 24.03.2007 tarihli genel kurula kadar giderildiğini ve ibrası gereken hususların genel kurula sunularak ibraların gerçekleşmiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifin 31.05.2008 tarihinde yapılan 2007 yılına ilişkin olağan genel kurul gündeminin 4. maddesinde alınan 2007 yılı bilanço ve gelir gider tablolarının onayına ilişkin olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü Kooperatifler Kontrolörleri Başkanlığı tarafından tanzim edilmiş 10.12.2010 tarih 5 sayılı inceleme raporunda, "eski yönetim kurulu tarafından ... isimli firmalardan alınan faturaların naylon olduğu ve bu yüzden kooperatif tarafından vergi idaresine 131.357,39 TL ödenerek kooperatifin zarara uğratıldığı" nın belirtildiği anlaşılmakla, genel kurula sunulan bilanço ve gelir gider hesabının kooperatifin gerçek mali durumunu yansıtması gerekir iken kooperatif kayıtlarına işlendiği tespit edilen naylon faturalar nedeni ile onaya sunulan bilanço ve gelir gider .../...hesabının kooperatifin gerçek mali durumunu yansıtmadığı, bu hususun oylama öncesi genel kurulun bilgisine sunulduğunun kanıtlanamadığı, genel kurulun 4. gündem maddesinde alınan 2007 yılı gelir tablosu ve bilançonun onayı ve buna bağlı olarak yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin 5. gündem maddesinde alınan kararın iptalinin gerektiği, diğer genel kurul kararlarının nisaplara uyularak alındığı, bu kararlarda kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık bulunmadığı, 11 kişiden oluşan yönetim kurulunda iki üyeliğin boşalması halinde yönetim kurulunun varlığını koruyacağı görülmekle kayyım tayini koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 31.05.2008 tarihli genel kurulun 4. ve 5. gündem maddelerinin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz istemi yönünden;Katılma yoluyla temyiz isteminin ancak temyiz konusu edilen hususlara karşı kullanılabilmesi olanaklı olup, davalı tarafça temyiz konusu edilmeyen kısmen redde ve yargılama giderlerine ilişkin hususlara yönelik olarak davacı vekilince katılma yoluyla temyiz itirazları ileri sürülemeyeceğinden, katılma yoluyla temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davalı vekilinin genel kurulun 4. ve 5. maddesi ile ilgili kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;Davalı kooperatifin 31.08.2008 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 4. gündem maddesi ile 2007 yılı bilanço ve gelir-gider tabloları onaylanmış, 5. gündem maddesi ile de yönetim ve denetim kurulu üyeleri ibra edilmiştir.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü Kooperatifler Kontrolörleri Başkanlığı tarafından tanzim edilen 10.12.2010 tarihli inceleme raporunda, “eski yönetim kurulu tarafından ... isimli firmalardan alınan faturaların naylon olduğu ve bu yüzden kooperatif tarafından vergi idaresine 131.357,39 TL ödenerek kooperatifin zarara uğratıldığı” tespit edilmiştir.Mahkemece, alınan 21.05.2013 havale tarihli ikinci ek bilirkişi raporunda bilirkişi kurulunca, şirket defterleri ve hesaplarının birbirini teyit ettiği ve genel kurul tarihindeki kusurlu ancak mevcut durumu yansıttığı, bu hesaplara alınan naylon fatura ve vergi dairesine ödenen ceza rakamının da dahil olduğu, bu eylemlerle kooperatifin zarara uğratıldığı ve bu zararın yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu gerektirdiği, ancak davanın bir sorumluluk davası olmayıp, genel kurul kararının iptali davası olduğu, bu nedenlerle şirketin defter ve belgeleriyle örtüşen bilançonun, hatalı ve kusurlu da olsa o tarihteki mali durumunu yansıttığı görüşü bildirilmiştir.Bu durumda mahkemece, genel kurul toplantısında onaylanan bilanço ve gelir-gider hesapları, naylon faturaları ve vergi dairesine ödenen ceza rakamını yansıttığından, bu gündem maddelerine ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.