Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2296 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2330 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin devredildiğinin ve üyesi olmadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte edimi olduğu meskene vasıflı taşınmazı 24.03.2011 tarihinde birleşen dosya davalısı ...'a sattığını, satış işlemini bir dilekçe ile davalı kooperatif'e bildirmesine rağmen, kooperatifçe cevap verilmemesinin müvekkilinin kooperatif üyeliğinin iptali isteminin zımnen kabulü anlamına geleceğini, kooperatif tarafından müvekkiline herhangi bir konuda tebligat, bildiri, ihtarname genel kurul çağrısı vs. bir yazının da gönderilmediğini, satışa kadar olan süreçte kooperatif aidat ve ödemelerinin müvekkilince yapılmasına rağmen, satıştan sonra taahhuk edecek olan tüm ödemlerin ise birleşen dosya davalısına ait olduğu hususu bizzat davalı ...'a bildirilip, bu nedenle taşınmazın satış bedelinde indirim yapıldığını, tüm bunlara rağmen davalı kooperatifçe müvekkilinin üyeliğe son veirilmeyip davalı kooperatif tarafından müvekkili aleyhine aidat borçları sebebiyle icra takibi yapılarak mağdur edildiğiden bahisle, kooperatif üyeliğinin mesken satış tarihi olan 24.03.2011 tarihi itibariyle davalıya devredildiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişti.Davalı kooperatif vekili, davacının üyeliğinin sona erdirilmesi yolunda koperatif yönetim kurulunca alınmış bir karar bulunmadığını, davacının ve daireyi satın alan diğer davalının birlikte kooperatif yönetimine başvurmadıklarını, dolayısıyla eski malikin üyeliğinin ve buna bağlı yükümlülüklerinin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istimiştir.Birleşen dosya davalısı dosyaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatif tarafından adına tahsis ve tapuya tescil edilen davacı üyenin bu bağımsız bölümü diğer davalı ...'a devrettiği, ne varki; her ikisinin de kooperatif üyeliğinin devri konusunda bir sözleşme düzenlemedikleri ve davalı ...'ın kooperatif'e üyeliği için kooperatif'e birlikte başvurmadıklarını, dava dilekçesine ekli imzasız davacıya ait “....kooperatif üyeliğinin iptali ile satın olan 3 kişinin üyelik kaydının yapılması.... “ yönündeki dilekçenin tek başına yeterli olmayıp, keza davacının 2010 yılı içerisinde yapmış olduğu ödemelerden başka ödemenin de bulunmadığı, davacının hesabındaki ödemelerin diğer davalı ...'ın hesabına virman edildiğini gösteren herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davacının 2001-2012-2013 yıllarında gerçekleştirilen tüm genel kurul toplantılarına davet edilip hazirun cetvelerinde de kayıtlı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleştirilen davada davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, üyeliğin devredildiğinin tespiti istemine ilişkindir. Kooperatiflerde açık kapı ilkesi geçerlidir. Devreden üyenin, devir talebinin kooperatife ulaşması kâfi olup, geçerli bir gerekçe olmaması halinde çıkmanın kabulü gerekir. Bu itibarla sırf akçeli yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebep gösterilerek talebinin reddi doğru değildir. Bu nedenle, davalı kooperatifin 17.06.2014 havale tarihli cevap dilekçesi de dikkate alınarak üyelikten çıkma talebinin kooperatife ulaşıp ulaşmadığı üzerinde durularak ve açık kapı ilkesi de gözetilerek talebin değerlendirilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleştirilen davanın davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu açık 15 gün olmak üzere, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.