Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2240 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4984 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki maddi tazmiant, manevi tazminat, menfi tesbit ve alacak davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davanın asıl davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı yüklenici vekili, müvekkili ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın zamanında teslim edilmemesi nedeniyle arsa sahiplerinin açtığı tazminat davasının kabulle sonuçlandığını ve davalılarca icra takibi başlatıldığını, arsa sahiplerinin müvekkiline ait son daireyi 3. kişiye satarak müvekkilerini zarara uğrattıklarını, bu bağımsız bölümü kullanamadıklarından dolayı kira alacakları doğduğunu, bu bağımsız bölüme faydalı imalat yaptıklarını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuş, bu nedenlerle de.. İcra Müdürlüğü'nün 2007/5750 esas dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiş, ayrıca 25.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, müvekkilinin kesinleşen karar sonucu doğan alacaklarını, satılan son bağımsız bölümden tahsil ettiğini, bakiyesinin davacıya ödendiğini manevi zarar da oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada arsa sahipleri vekili, müvekkillerine düşen dairelerin geç tesliminden dolayı 7.333,00 TL kira tazminatının yükleniciden tahsilini talep etmiştir. Davalı yüklenici vekili, birleşen davanın reddini istemiştir. Mahkeme, arsa sahiplerinin kesinleşen ilam nedeniyle alacaklarının 3. kişiye sattıkları yükleniciye ait son bağımsız bölüm bedelinden mahsubu ile bakiyesinin arsa sahiplerinden tahsiline, birleşen davada ise 7.259,00 TL kira tazminatının yükleniciden tahsiline karar verilmiş, karar Dairemizce; "arsa sahiplerinin son bağımsız bölüm satışından elde edilen bedelden ilama bağlı alacaklarının tahsili sonrası kalan bedelin yüklenici tarafından tahsil edilmesi nazara alınıp, davacı yüklenicinin alacakları da belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi" gerekçesiyle bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda; anılan davada tarafların karşılıklı alacakları ve tahsil edilen bedeller nazara alındığında davanın konusuz kaldığı, birleşen davanın ise kesinleşmesi nedeniyle davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.