Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2237 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10633 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatifin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, 1992 yılında kurulan davalı kooperatifin son yıllarda yapılan olağan genel kurul toplantılarına ortaklarca iştirak edilmediğini, bu yüzden organlarının teşekkül ettirilemediğini, kooperatifin faaliyetini devam ettirmesi ve amacına ulaşma imkânının kalmadığını ileri sürerek, davalı kooperatifin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı temsilcisi ..., 1992 yılında kurulan kooperatifin 14.07.2011 tarihine kadar faaliyetini sürdürdüğünü, İl Özel İdaresi'nin yapması gereken sulama kanallarını yapmadığını, 2009-2011 yıllarında yeni döşenen altyapı boruları sonucunda ... elektrik bağlantısını yapmadığını, dolayısıyla sulama yapılamadığından ürün kaybına uğrayan köy halkı ve üyelerin mağdur olduğunu, üyelerinin sulu tarım yapamamaları nedeniyle 80.000,00 TL destekleme alamadıklarını, üyelerinin mısır ekemedikleri için 40.000,00 TL zararlarının olduğunu, meyvecilik ve seracılık yapamadıklarını, köylerinde...ekli sondajları yaparak dinamoları bağladığı halde elektrik bağlanmadığı ve sulama kanalları yapılmadığından yapının çalışamaz durumda olduğunu, köylünün DSİ'ye 84.000,00 TL borcu bulunduğunu, arazileri sulayamadıklarından bu borcu ödeyemediklerini, bu duruma kızan üyelerinin olağan genel kurullarının toplantılarına katılmadıklarını, bir kısım üyelerin köyden göç ettiklerini, kalan üyelerin ise kooperatifin masraflarını karşılayamadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; Kooperatifler Kanunu'nun 81 ve 98. maddeleri delaletiyle, TTK'nın 434/6. bendi uyarınca esas mukavelede bir fesih sebebi tayin edilmiş ise onun tahakkuku ile şirket münfesih olacağından, işbu maddenin davalı kooperatife kıyas yoluyla uygulanabileceği, anasözleşmenin 120/f bendine göre üç yıl olağan genel kurul toplantısının yapılmamış olması ile 120/g bendine göre kooperatifin amacının gerçekleşmesi imkânının bulunmaması koşullarının gerçekleşmesi halinde kooperatifin feshine karar verilebileceği, somut olayda 1992 yılında kurulan davalı kooperatifin olağan genel kurul toplantılarına ortaklarının katılmadıkları, bu nedenle kooperatifin faaliyetini devam ettirmesi ve amacına ulaşma imkânı kalmadığından anasözleşmedeki fesih şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı temsilcisi ... temyiz etmiştir..../...S.2Dairemizin 17.06.2014 tarihli geri çevirme kararıyla, yerel mahkeme kararını davalı kooperatif adına temyiz eden ... 'ın kooperatif yetkilisi olmadığının belirlenmesi durumunda gerekçeli kararın kooperatif tüzel kişiliğine tebliğe çıkartılması istenmiş olup, Ticaret Sicil Memurluğu'nca ... dışında başka şahısların kooperatif yetkilisi olduğu bildirildiği halde kooperatif tüzel kişiliği adına çıkartılan tebligatın kooperatif başkanı olduğu açıklamasıyla yine ... tarafından tebliğ alındığı anlaşılmıştır. ... tarafından sunulan ve aslına uygunluğu Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürü'nce onaylanan 04.07.2010 tarihli genel kurul tutanağı kapsamından ...'ın kooperatif yönetim kurulu başkanı olarak seçildiği, ancak genel kurul tutanağının Ticaret Siciline tescil ve ilan ettirilmediği anlaşılmıştır.1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 61. ve Anasözleşmenin 68/3 ve 71/son maddeleri uyarınca, temsil yetkisini içerir genel kurul toplantı tutanağının noterlikçe tasdik edilmiş suretinin Ticaret Sicil Memurluğu'na bildirilmesi gerekmektedir. 1163 sayılı Yasa'nın 59. maddesi uyarınca genel kurul kararı kurucu nitelikte olup, Ticaret Siciline tescili ve ilanı, iyiniyetli üçüncü kişilerle kooperatif arasında yapılan işlemler yönünden ve üçüncü şahısların haklarının korunmasıyla ilgilidir.Somut olayda, 04.07.2010 tarihli genel kurul toplantısına Bakanlık temsilcilerinin katıldığı ve genel kurul tutanağının yine ilgili Bakanlık İl Müdürlüğü görevlisi tarafından aslına uygunluğu onayının yapıldığı anlaşıldığından, davacı Bakanlık'ın genel kurul toplantısından haberdar olduğu, bu durumda genel kurul tutanağının Ticaret Siciline tescil ve ilan edilmemesinden dolayı davalının haklarının zedelenmeyeceği kabul edilmiş, yargılama sırasında davalı kooperatifin 04.07.2010 tarihli genel kurulda yönetim kurulu başkanı olarak seçilen ... aracılığıyla temsil edilmesinde ve hükmün kooperatif adına aynı şahıs tarafından temyiz edilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılarak, temyiz incelemesine geçilmiştir.1-Dava, kooperatifin feshi istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kanun'un 81. maddesinde kooperatiflerin dağılma sebepleri düzenlenmiş olup, anılan maddeye 3476 sayılı Kanun ile eklenen 6. ve anasözleşmenin 120/f bendi uyarınca kooperatifin üç yıl üst üste olağan genel kurulunu yapamaması halinde kooperatife genel kurul yapılabilmesi için uygun bir süre verilmesine gerek olmaksızın kooperatif kendiliğinden dağılmış sayılacaktır. Anılan maddenin düzenleniş şekline göre de bu davanın ilgili Bakanlık tarafından açılması gerekmemektedir. Davacı taraf, kooperatifin amacına ulaşma imkânının bulunmadığı iddiasına da dayanmış olup, aynı Kanun'un 81/7. ve anasözleşmenin 120/g bendi uyarınca davacının dava hakkı bulunmaktadır.Diğer yandan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1163 sayılı Yasa'nın 81/6. maddesinde düzenlenen üç yıl üst üste olağan genel kurul toplantısı yapılmaması şartının gerçekleştiği ve buradan hareketle kooperatifin amacına ulaşma imkânının bulnmadığı kabul edilmiş ise de, davalı kooperatifin dava tarihinden önce 04.07.2010 tarihinde olağan genel kurul toplantısını yaptığı ve toplantıya da bakanlık temsilcilerinin katıldıkları, ortakların kooperatifin devamı yönünde irade gösterdikleri, genel kurul toplantısının gecikmeli de olsa gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından, 81/6. maddede düzenlenen fesih şartları ortadan kalkmıştır. .../...S.3Davacı Bakanlık'ın bu sebebe dayalı olarak davalı kooperatifin fesih ve tesfiyesini isteme hakkı bulunmadığı gibi, mahkemece de bu koşuldan hareketle kooperatifin amacına ulaşma imkanının kalmadığının kabulü doğru olmamıştır.Somut olayda mahkemece, davalı kooperatif yetkilisinin cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasında sunmuş olduğu dilekçelerinde kooperatifin faaliyetleriyle ilgili açıklamaları hususunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, kooperatif sicil dosyası getirtilerek talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasıyla yetinilmiştir.Bu durumda mahkemece, davacı Bakanlık'ın davalı kooperatifin üst üste 3 yıl olağan genel kurul toplantısını yapmama sebebine dayanarak kooperatifin fesih ve tasfiyesini isteyemeyeceği gözetilerek, kooperatifin amacına ulaşma imkânı olup olmadığı yönünde taraf delilleri toplanıp, gerekirse uzman ziraatçi bilirkişiden denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.2-Öte yandan, davalı kooperatifin fesih nedeni yarattığı kabul edilerek yargılama giderlerinden sorumluluğuna karar verilmesine ve davalının harçtan muaf olduğuna dair yasal bir düzenleme olmamasına rağmen, Harçlar Kanunu'nun 123. maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi de doğru olmamıştır.3-Kabule göre de, her ne kadar davacı taraf bu yönde bir istemde bulunmamışsa da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/6. maddesi uyarınca kooperatifin feshi istemine ilişkin davalarda, ayrıca bir talep olmasa dahi, fesih talebinin aynı zamanda tasfiye kararı verilmesi ve tasfiye memuru atanması talebini de içerdiği, bu hususun fesih ve tasfiyenin doğal bir sonucu olduğu gözetilerek, mahkemece tasfiye işlerinin yürütülmesi için bu işlerden anlayan bir kişinin tasfiye memuru olarak açıkça ismi yazılarak atanması ve aynı Yasa'nın 81/3. ve anasözleşmenin 121/3. maddeleri uyarınca uygun bir ücretin takdiri gerekirken, bu hususta herhangi bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. SONUÇ ;Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kooperatif temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle re'sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.