Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2235 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5945 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalıların, davacı kooperatifin yönetim kurulu üyeleri oldukları dönemde, kooperatife ait 35.650,00-Euro'yu 30/06/2004 tarihinde dava dışı .ödünç olarak verdiğini, kooperatif yönetim kurulunun ödünç para verme yetkisi olmadığını, ...ın 18.000,00-Euro'yu ödemediğini, yönetim kurulu üyelerinin kooperatifi zarara uğrattığını ileri sürerek 18.000-Euro'nun 30/06/2004 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Halak vekili, harcanan paranın verildiği dönemde yönetim kurulu içerisinde...nında bulunduğunu ve 18.000-Euroluk harcamalarda imzası olduğunu, müvekkilinin bankadan çekilen paralara ait ödeme fişlerinde imzasının bulunmadığını savunarak müvekkili yönünden davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı yönetim kurulu üyelerinin yetkilerinde olmamasına rağmen 35.650-Euro'yu ...4 tarihinde borç olarak verdikleri, ...ın bu borcun 18.000-Euro kısmını ödemediği, hakkında 3 adet icra takibi başlatıldığı, yetkisi olmadığı halde borç para verilmesi işleminden davalıların yanında tüm yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun bulunduğu, ancak söz konusu borç verme işleminden sonra yapılan 23.01.2005 tarihli genel kurulda önceki döneme ait mali bilançonun onaylandığı, genel kurul tarafından borç verme işleminin onaylandığı ve yönetim kurulunun ibra edildiği, davalıların sorumluluğunun ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, kooperatif eski yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Dava, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalılara karşı açılmış sorumluluk davası olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. ve 98. maddeleri yollaması ile dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nın 336. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyeleri yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasden veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumludurlar. Kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri hakkında açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesi yollaması ile 6762 sayılı TTK'nın 341. maddesi gereğince, genel kurulun bu yönde karar almasına ve davanın tüm denetçiler tarafından açılmasına bağlıdır. Ancak anılan eksiklikler dava şartı .../...S.2.olmayıp, sonradan tamamlanabilen usuli eksiklik niteliğinde olduğundan, dava hemen reddedilmemelidir. Esasen bu hususlar üzerinde mahkemece de re'sen durulması zorunludur. Mahkemece, bu doğrultuda davacı vekiline genel kurul kararını sunması ve dava açan vekile denetçiler tarafından verilmiş vekaletname ya da bu davaya muvafakatlerinin sağlanması için süre verilmemiştir. Bu durumda, mahkemece, davacı tarafa, 6100 sayılı HMK'nın 52, 53 ve 54. (HUMK'nın 39. ve 40.) maddeleri uyarınca davalılar hakkında eylemin kişi, konu ve kapsamını somut olarak gösteren sorumluluk kararı alınmasına ya da işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için makul süre verilmesi, davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerce davayı açan vekile vekaletname verilmesi ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, noksan olan usuli işlemler yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2)Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.