MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacağa yönelik asıl, tazminata yönelik birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili asıl davada, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca müvekkiline isabet eden B bloktaki 8 adet bağımsız bölümün 27.03.2010 tarihinde teslim edilmediği gibi eksik ve ayıplı imalat bulunduğunu, ayıplı imalat ve eksik işler nedeniyle müvekkilinin 4 dairesinin rayiç değerinin altında satıldığını ve gönderilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 26.000,00 TL eksik ve ayıplı imalat bedeli ile toplam 20.000,00 TL rayicin altında daire satmak zorunda kalması nedeni ile kâr kaybı ve zararı bedeli ile 44.000,00 TL yoksun kalınan kira tazminatının 27.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, iskân ruhsatının alınması yönünde müvekkiline nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında eksik ve ayıplı iş alacağına yönelik talebini ıslahla 62.152,44 TL'ye yükseltmiştir.Davacı vekili birleşen davada, müvekkiline ait dört adet bağımsız bölümün halen davalı yüklenici tarafından teslim edilmediğini ileri sürerek, Nisan 2011 ila Ocak 2012 tarihleri arası için toplam 19.800,00 TL yoksun kalınan kira tazminatının 01.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, müvekkilinin sözleşmede öngörülen teslim tarihinden daha evvel inşaatı tamamlayarak davacıya ait bağımsız bölümleri teslim ettiğini, davacının eksik işler için sadece 3.241,00 TL masraf yaptığını ve dairelerini satmak için beklettiğinde kiraya vermediğini, bu nedenle kira tazminatı isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin sözleşme gereğince edimlerini tam olarak yerine getirmediği, davacıya ait bağımsız bölümleri süresinde teslim etmediği gibi, eksik ve ayıplı olarak imal ettiği, inşaat seviyesinin % 95 olduğu, eksik ve ayıplı iş bedelinin 62.154,44 TL olduğu, sözleşmede kararlaştırılan 27.03.2010 tarihinde davalının teslim yükümünü yerine getirmediğinden davacının asıl davada 27.03.2010-19.04.2011 tarihleri arasında, birleşen davada ise 19.04.2011-10.01.2012 tarihleri arasında yoksun kalınan kira bedeli isteyebileceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Asıl dava, yoksun kalınan kira tazminatı, eksik ve ayıplı iş bedeli ve eksik ve ayıplı işlerden dolayı dairelerin rayicinin altında satılmış olmasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı ve nama ifaya izin istemi; birleşen dava ise yoksun kalınan kira tazminatı istemine ilişkindir.Davalı yüklenici arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kendisine yüklenen edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdikten sonra kendisine düşen bağımsız bölümlere hak kazanabilecektir.Somut olayda davalı yüklenicinin inşaattta bir takım eksik işler bıraktığı gibi ayıplı imalatın olduğu anlaşılmaktadır.Davacı arsa sahibinin ise kendisi tarafından yaptırıldığını iddia ettiği eksik işlere ilişkin fatura sunduğu anlaşılmaktadır.Davacının sunduğu faturaların bedellerinin Bayındırlık Birim fiyatlarına eskale edilerek hazırlanan rapor mahkemece karara esas alınmış ise de bu husus yerleşik Yargıtay içtinatlarına aykırıdır.Ayrıca ortak alanlardaki eksik işlerle ilgili olarak arsa sahibi ancak sözleşmedeki paylaşım oranına göre talepte bulunabilir.Mahkemece yüklenici davalı tarafından eksik bırakılan işlerin tek tek belirlenip herbir eksik iş bedelinin dava tarihi itibariyle mahalli rayiçlere göre tespiti ile ortak alanlardaki eksikliklerin sözleşmedeki paylaşım oranı nazara alınarak belirlenmesi, çevre duvarının yüklenici tarafından yaptırıldığı halde sonradan davacı tarafından yıktırıldığı iddiası üzerinde de durulup bilirkişiden denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarıın kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.