MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesitaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 22.06.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 3 yıl süre ile davalı kooperatifin yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, yönetim kurulu üyesi olarak pek çok toplantılarına katıldığını, bilahare İzmir'e atandıktan sonra yönetim kurulu kararlarını imzaladığını, buna rağmen tarafına yönetim kurulu üyeliğinden çekilmiş sayıldığının bildirildiğini, yönetime katkı sağladığını, katılmış olduğu yönetim kurulu kararlarına ilişkin olarak huzur haklarının ödenmediğini, 3 kişilik yönetim kurullarında toplantı nisabının da 3 kişi olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin katılımı olmadan yapılan toplantıların ve alınan tüm kararların geçersiz olduğunu ileri sürerek, davacının yönetim kurulu üyeliğinden çekilmiş sayıldığına ilişkin davalı kooperatif yönetim kurulunun 28.02.2011 tarih ve 62 sayılı kararının iptaline ve 22.500,00 TL huzur hakkının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusunun kooperatif genel kurulunda görüşülmesi ve yine genel kurulda çözülmesi gerektiğini, davacının birçok kez kooperatif yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını ve 3 kişilik kooperatif yönetim kurulunda 2 kişi ile karar verilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatif yönetim kurulunun 3 kişi ile toplanabileceği, iptali istenen yönetim kurulu kararı 2 üye ile alınmış olduğundan, toplantı nisabına uyulmadığının anlaşıldığı, bu durumda alınan kararın yok hükmünde olduğu, kooperatif anasözleşmesinin 45. maddesinde toplantılara bizzat katılarak yönetime katkı sağlaması halinde huzur hakkı ödenmesinin öngörüldüğü, davacı tarafından ise kararların elden imzalanmak suretiyle oluşturulduğu, bir kısım diğer alınan kararlara da katılımın söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davacının yönetim kurulu üyeliğinden çekilmiş sayılmasına ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararının iptaline, davacının huzur hakkı talebinin ise reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;.../...S.2Dava, davalı kooperatifin yönetim kurulunun 28.02.2011 tarih ve 62 sayılı kararının iptali ile yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklı huzur hakkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Kooperatif tip anasözleşmesinin 45/4. maddesi uyarınca, ''özürsüz olarak üst üste üç toplantıda hazır bulunmayan üye çekilmiş sayılır.'' Davacının davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğu halde 20.09.2010-28.01.2011 tarihleri arasında yapılan yönetim kurulu toplantılarına katılmadığı konusunda herhangi bir çekişme bulunmamaktadır. Kooperatif anasözleşmesi hükmünden anlaşılacağı üzere, üst üste üç yönetim kurulu toplantısında hazır bulunmayan yönetim kurulu üyesi, kendiliğinden çekilmiş sayılacağından yönetim kurulunca bu konuda bir karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Yönetim kurulunun veya yöneticilerin bu konuda davacıya yaptıkları duyuru sadece ''bildirim'' niteliğinde olup, karar niteliğinde değildir. Açıklanan nedenlerle, somut olayda mahkemece, kooperatif yönetim kurulunca toplantı yeter sayısı oluşturulmadan usulsüz şekilde karar verildiği gerekçesiyle, davalı kooperatif yönetim kurulunun 28.02.2011 tarih ve 62 sayılı kararının iptaline karar verilmesi yerinde olmayıp, davacının bu konuya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.