Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2222 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11046 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın davacı-karşı davalı yönünden kabulüne, karşı davacı ...'in davasının reddine, birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ..., ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl ve birleşen 276 Esas sayılı davada davacılar- karşı davada ve 386 Esas sayılı davada davalılar vekili; davacılar ile kısıtl...'in, yüklenici davalı ... ile 15.03.2007 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, davacıların sözleşme gereği üzerlerine düşen tüm edimleri yerine getirdiklerini, taraflardan ...'in şizofreni hastası olduğunu ve hukuki işlem yapma ehliyetinin bulunmadığını, davacıların, ...in akıl rahatsızlığının yaratacağı hukuki durumu bilmelerinin mümkün olmadığını, davalı müteahhidin yönlendirmesi ile sözleşme imzaladıklarını, inşaatın 30.07.2007 tarihinde bitirileceğinin kararlaştırıldığını, davalı ...'in 9 nolu bağımsız bölümünün maliki olduğunu, ...'nun ise 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, bu davalıların, taşınmazı ...'den satın aldıklarını ileri sürerek, 15.03.2007 tarihli sözleşmenin butlan nedeniyle geçersizliğine, bu talep yerinde görülmediği takdirde, yüklenici temerrüde düştüğünden sözleşmenin geriye yönelik feshi ile tüm tapuların arsa maliklerine iadesine, fesih talebi de yerinde görülmediği takdirde, binanın tamamlanması için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 8.000,00 TL nin faizi ile birlikte davalı müteahhitten, 8.000,00 TL'nin ise diğer daire sahiplerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; aleyhlerine açılan davaların reddini talep etmişlerdir..../...S.2Asıl davada davalı ve karşı davacı ... vekili, sözleşmenin arsa sahibi olan davacıların isteği üzerine yapıldığını, yüklenici ...'den önceki müteahhit olan ...İnşaat Ltd. Şti. ile yapılan sözleşmeyi geçerli şekilde feshetmeyen davacıların...İnşaat Ltd. Şti. tarafından açılan dava sonucunu etkilemek için ikinci sözleşme yaptıklarını, davacıların kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin, sözleşmeye itimat ederek davacı arsa sahiplerinin arsası üzerine bina inşaa ettiğini, binanın tamamlanmasından ve kullanılmaya başlanmasından sonra sözleşmenin batıl olduğunun ileri sürülmesinin iyiniyetli olmadığını, davacıların herhangi bir itirazı kayıt ileri sürmeksizin hisselerine düşen daire ve dükkanları kabul ettiklerini, müvekkilinin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini fakat davacıların tutum, davranış ve engellemeleri yüzünden söz konusu inşaatın uzadığını, inşaatın %99 oranında tamamlandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; fesih halinde, davacıların sebepsiz olarak zenginleştiğini, feshin haksız olduğunu, müvekkilinin bina içerisine bir çok harcama yaptığını, bu nedenle kurumlara yapılan ödemeler ile dava konusu iş nedeni ile başka işler alınmamasından dolayı mahrum kalınan kar kaybının bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin sözleşmeye güvenerek başka kişilerle daire ve dükkan satışına ilişkin sözleşme yaptığını ve bu sözleşmelerin ifa edilmemesinden dolayı zararları olduğunu, %25 yüklenici karından da mahrum kalındığını ileri sürerek, 5.000,00TL yüklenici karının, 5.000,00 TL inşaat giderinin, 5.000,00 TL mahrum kalınan karın, 5.000,00TL de sözleşmeye güvenerek yapılan diğer sözleşmelerin ifa edilememesinden kaynaklanan zararların reeskont faizi ile birlikte davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen 386 Esaslı dosyada davacı ve asıl dosyada ihbar olunan... 1997 yılından beri şizofreni tanısı ile tedavi gördüğünü,hastalığının sürekli olduğunu, sözleşme yapıldığı esnada rahatsızlığının tespitinin mümkün olduğunu, bu durumu bildiği halde kendisi ile böyle bir sözleşme yapan, kısıtlının büyük miktarda borç altına girmesini sağlamaya çalışan yüklenicinin kötüniyetli olduğunu...tarafından yapılan tüm hukuki işlemlerin yok hükmünde olduğunu, davalı ...'nun 5 ve 6 nolu bağımsız bölüm maliki olarak tapuda göründüğünü, davalı ...'in ise 9 numaralı bağımsız bölümü ...'den satın aldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshine karar verilmesini, söz konusu parsel ve bağımsız bölümle ait tapuların hissesi oranında İsa Türkmen'e verilmesini, şimdilik 8.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davalar davalısı ... vekili, davaya konu taşınmazda 13 nolu bağımsız bölümün dava dışı ...dan satın alındığını, taşınmazı üçüncü şahıslara satmak istediğinde taşınmaz üzerine tedbir konduğunu öğrendiğini, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, arsa sahipleri olan davacıların arsa payını yüklenici ...'e devrettiklerini, dolayısıyla tasarruf yetkisinin yüklenicide olduğunu ve müvekkilinin yükleniciden devir aldığı bağımsız bölüme ilişkin tasarrufun geçerli olduğunu, arsa sahiplerinin, verdiklerini yükleniciden geri alma hakkına sahip olduklarını, bunun kişisel hak mahiyetinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davalar davalısı ... vekili, müvekilinin iyi niyetli olduğunu, tapu kaydına güvenerek taşınmaz iktisabında bulunduğunu, satış yapan kişinin akli melekelerinin yerinde olup olmadığını araştırma mükellefiyetinin bulunmadığını, rayiç fiyatlarına uygun sözleşme yapıldığını, davacı tarafın 10 yıl bekledikten sonra dava açmasının iyiniyetli olmadığını, inşaatın %99'unun bittiğini, herkesin iktisap ettiği daireyi teslim aldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, asıl dava ve birleşen davalardaki sözleşmenin feshi taleplerinin kabulü ile 15.03.2007 tarihli sözleşmenin ehliyetsizlik nedeni ile hükümsüzlüğünün tespitine, birleşen 2009/386 esas sayılı dosyada davacı İsa Türkmen vasisinin tazminat taleplerinin reddine, asıl davada karşı davacı olan ...'in tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar; Dairemizin 13.02.2013 tarih, 2012/5436 E., 2013/773 K. sayılı bozma ilamıyla, harcı yatırılarak açılmış her bir birleşen ve karşılık davanın bağımsız dava niteliklerini korudukları, her bir davadaki talepler tek tek tespit edilerek, talepler hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmasının zorunlu olduğu, mahkemece, tarafların her bir taleplerini karşılar nitelikte hüküm tesis edilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda,...isimli kişinin yükleniciden daire aldığından bahisle davaya katılma isteiğinin, tüketici mahkemesine dava açmış olması ve yasal şartlar oluşmaması nedeniyle reddi gerektiği, bozma ilamının gereğinin yerine getirildiği gerekçesiyle, asıl dava yönünden davacı-karşı davalıların talebinin kabulü ile 15.03.2007 tarihli sözleşmenin geçersizliğine, karşı davacının davasının reddine, birleşen 2008/276 ve 2009/386 E. sayılı davalar yönünden davaların kabulüne, 15.03.2007 tarihli sözleşmenin geçersizliğine, tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.Karar, davalı ..., davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Birleşen 2008/276 E. sayılı dosyada birkısım arsa malikleri sözleşmenin geçersizliğinin tespitini, olmadığı takdirde tazminat ile tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuşlardır. 2009/386 E. sayılı dosyada da yine arsa maliki...n vasisi, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tazminat talebinde bulunmuştur. Ne var ki husumet, yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan tapu malikleri olan üçüncü şahıslara da yöneltilmiştir. Mahkemece, 2008/276 E. sayılı dosyada tapu iptali ve tescil davası hakkında bir karar verilmemişse de, davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. 2008/276 E. sayılı birleşen dosyada tapu iptali ve tescil dışındaki diğer, 2009/386 E. sayılı birleşen dosyadaki tüm talepler yönünden üçüncü kişi olan davalıların, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olmamaları nedeniyle husumetlerinin bulunmadığı açıktır. Buna göre mahkemece, 2008/276 E. sayılı birleşen dosyada tapu iptali ve tescil dışındaki diğer, 2009/386 E. sayılı birleşen dosyadaki tüm talepler yönünden, sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü şahısların pasif husumetlerinin bulunmaması nedeniyle haklarındaki davaların reddine karar verilmesi gerekirken, her iki dava yönünden sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilerek, temyiz isteminde bulunan bu kişilerin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ..., davalı ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davalarda verilen kararların BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.