Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2218 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10547 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili yüklenici kooperatif ile arsa malik...arasında 18.08.1994 tarihli gayrımenkul satış vaadi ve 14.03.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen, 250 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın 1558,57 m²'lik kısmının tapu devrinin yapılmadığını, bu devrin yapılmaması nedeniyle üçüncü kişilerdan taşınmaz payı satın alınarak kamuya terklerin yapıldığını ve bu nedenle kooperatifin zarara uğradığını ileri sürerek, sözleşmenin ileriye dönük feshi ile 1558,57 m2 kısmın davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, kamuya terkler nedeniyle oluşan 70.000,00 TL zararın tahsili ile davalıların teslim etmedikleri yerlerin tespit edilecek bedellerinin tespit ve tazminini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, sözleşmeler gereği paylaşımın %32 oranda müvekkiline, %68 oranda ise kooperatife ait olmak üzere belirtildiğini, ayrıca A Blok'un zemin katındaki dükkanların müvekkiline verilmesi gerektiğini, ancak kooperatifin, fazla daire alabilmek için inşaatlardaki kat sayısını yükselttiğini, müvekkiline teslim etmesi gereken dükkanların teslim edilmediğini, halen iskanın alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmeler gereği 250 ada, 1 no'lu parsel üzerinde yapılan A, B ve C Blok inşaatının temel üstü yapım ruhsat vizesinden sonra kat irtifakı kurulacağı ve bu tarihte kooperatife kalan bağımsız bölümlerin kat irtifakının kooperatife verileceğinin düzenlendiği, kat irtifakının henüz kurulmadığı, teslimin iskan ruhsatı şartına bağlandığı, ancak davalıya verilecek A Blok altındaki iki adet dükkanın iskan raporunun alınmadığı, dükkanların da projesine göre 70,09 m² olması gerekirken 100,00 m² olarak yapıldığı, fakat iki dükkan için iskan alınmasında bir sakınca bulunmadığı, A, B ve C blok inşaatlardaki bağımsız bölümlerin toplam arsa payının 1320/1320 olarak takdir edildiği, dava konusu taşınmazın tamamının payının davacı adına verilmesi halinde arsa malikine arsa payı kalmayacağı, arsa sahibine sözleşme gereği verilecek A bloktaki 15 adet bağımsız bölüm arsa payı oranının 296/1320 olduğu, iskanı bulunmayan iki adet dükkan için de 08.07.2013 tarihi itibariyle iskanların alındığı, davalının 2 adet dükkanı devir borcunun bulunduğu, davacı yüklenicinin edimini .../...S.2tam olarak ifa ettiği, arsa sahibi davalının da buna karşılık arsa paylarını davacı tarafa devretmesi gerektiği, infazda kolaylık olması için kat irtifakına esas olacak şekilde pay hesabı yapıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden;Mahkemece, davacının tescil isteminin kabulüne karar verilmişse de; arsa üzerinde henüz kat irtifakı kurulmaması nedeniyle bağımsız bölümlerin irtifaklı şekilde davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken; uyuşmazlık konusu hakkında uzmanlığı bulunan bilirkişiden veya bilirkişi kurulundan rapor alınarak, henüz kat irtifakının kurulmadığı da dikkate alınıp, arsa paylarının bağımsız bölümlerle ilişkisinin kurulması ve bu doğrultuda hüküm yerinde aidiyeti gösterilmek suretiyle sadece pay tesciline karar verilmesinden ibarettir.Bunun yanında, davalıların inşaat arazisini davacıya tam olarak devretmemesi nedeniyle davacı kooperatif tarafından bedeli ödenmek suretiyle üçüncü şahıslardan satın alınan ve kamuya terk edilen 252 ada 6 ve 9 nolu spor alanı niteliğinde olduğu beyan edilen 564 m² iktarındaki taşınmazlar için ödenen 70.000,00 TL'nin tahsili istenmişse de mahkemece bu talep reddedilmekle birlikte, bu hususta yargılama sırasında hiçbir inceleme yapılmamış, mahkeme kararında soyut olarak talebin reddedildiği belirtilmiş, ancak redde ilişkin bir gerekçe yazılmadığı ve bu itibarla kararın HMK 279. maddeye aykırı olduğu görülmüştür.Öte yandan, dava dilekçesinin son istek bölümü "a" bendinde bahsi geçen ileri etkili fesih, "c" bendinde geçen taşınmazların devredilmemesi nedeniyle taşınmaz değerinin tahsili talepleri ile ilgili de olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaması ve hüküm tesis edilmemesi doğru görülmemiştir.Kabule göre de; dava değeri, yargılama sırasında keşifte belirlenen miktara göre tespit edildiği halde buna uygun olarak harç ve vekalet ücreti hesabı yapılmaması da hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.