MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki projeye aykırılığın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... ve vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin, davacıya ait dükkanı projesine aykırı inşa ettiğini ileri sürerek, aykırılığın giderilerek dükkanın projeye uygun hale getirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu, sözlü anlaşma ile proje dışına çıkıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dava konusu dükkanın onaylı projesine aykırı yapıldığı gerekçesiyle ekli bilirkişi raporuna göre, aykırılığın giderilmesi için davalıya süre verilmesine, giderilmezse bedelinin tahsiline karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı arsa sahibi, sözleşme gereğince kendisine düşen 12 nolu dükkanın onaylı projesine uygun hale getirilmesini istemiştir. Yargılama sırasında yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu dükkanın da içinde yeraldığı binanın onaylı projesinden büyük yapıldığı, projeye uygun hale getirilmesinin statiği açısından mümkün olmadığı, sadece davalı yüklenicinin dükkanının yol cephesindeki eklentisinin yıkılmasının sorun yaratmayacağı ancak dükkanların mevcut fiili durumlarında, projedeki alanları ve konumları dikkate alınarak bazı düzenlemeler yapılabileceği bildirilmiştir. Bilirkişi raporundaki bu tespite göre dava konusu dükkan da alan itibariyle projesine uygun hale getirilemeyecektir. Mahkemece de bu rapora istinaden ve rapora ekli krokiye göre dükkanların mevcut durumlarında değişiklik yapılmasına yönelik hüküm kurulmuştur. Oysa İmar Kanunu ile getirilen hükümler kamu düzenini ilgilendirmekte olup, mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır. İmara, ruhsat ve eki onaylı projesine aykırı inşa edilmiş bir yapının yasal hale getirilmesi olanaklı değil ise yapımı suç teşkil eden binaya meşruiyet kazandıracak şekilde bir takım düzenlemeler yapılmasına karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, ilgili belediyeden de sorularak, tüm binanın tadilat projesiyle veya kısmi düzeltmelerle imara uygun ve yasal hale getirilip getirilemeyeceği konusunda bilirkişiden ek rapor almaktan, yasal hale gelemeyeceği tespit edildiği takdirde davanın reddine karar vermekten, yasal hale getirilebilmesinin mümkün olduğunun anlaşılması halinde davadaki taleple bağlı kalınarak sonucuna göre bir hüküm kurmaktan ibarettir. Değinilen hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 990,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.