MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı yüklenici ... vekili, müvekkili ile davalılar arsa sahibi ... arasında 21.06.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeyi Yücel'e vekaleten diğer davalı ...'ün imzaladığını, davacının sözleşmenin ifası amacıyla hazırlıklara giriştiğini, bu sırada davalılardan... .'ün sözleşmeyle konu taşınmazı 19.09.2011 tarihinde satın aldığına dair ihtarname gönderdiğini, sözleşmeye göre taşınmazın satılmasının davalı arsa sahibi ..bakı.mından sözleşmenin haksız feshi sonucunu doğurduğunu ve davacının sözleşmeyi ifa imkanının kalmadığını ileri sürerek, davacının müspet/menfi zararları ile maddi zararlarının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, taşınmazı devralan kişinin sözleşme tarihi itibariyle arsa sahibi vekili olduğunu, sözleşmeye vekaleten imza attığını, sözleşme tarihi itibariyle taşınmazın asıl malikinin ... olduğunu ve ...'e yapılan satımın muvazaalı olduğunu, sözleşme koşullarına göre davacının zamanında inşaatı tamamlayamayacağının anlaşıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, arsayı devralan ...'ün sözleşmeyi vekaleten imzaladığı, üçüncü kişi sayılamayacağı, taşınmazın devrinin alacağın temliki hükmünde olduğu, bu tür sözleşmelerin feshi için karşılıklı iradelerin uyuşması yahut mahkeme kararı gerektiği, arsanın satılması nedeniyle davacının zararının oluşmadığı, zira, sözleşmenin geçerli olduğu ve taşınmazı devralan ...'ün sözleşmeyi vekil sıfatıyla imzalayan ve sözleşmeden haberdar olan kişi olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)Davacı vekilinin temyiz istemine gelince; Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı müspet, menfi ve maddi zararların tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 21.06.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ikinci sahifesinin “Diğer Hususlar” başlıklı bölümünün dördüncü paragrafı, “mal sahibi inşaat konusu arsayı ve müteahhide ait daireleri inşaat süresince müteahhidin oluru dışında satamaz, .../...S.2.ipotek edemez, rehin veremez, üçüncü bir kişiye kat karşılığı satış vaadinde bulunamaz, buna aykırı hareket sözleşmenin mülk sahibi tarafından haksız feshi sonucunu doğurur ve bu yüzden yüklenicinin uğrayacağı müspet ve menfi zararlardan mülk sahibi sorumlu olacaktır” hükmünü içermektedir. Sözleşme 21.06.2011 tarihinde imzalanmış, davalılardan arsa sahibi Yücel, sözleşmeye konu arsayı diğer davalı ...'e 19.09.2011 tarihinde satmıştır. Bu satış işlemi ile sözleşmenin ifası imkansız hale gelmiş olup taşınmazı devralanın sözleşmeyi vekil sıfatıyla imzalayan kişi olmasıda sonuca etkili değildir. Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş; taraflar arasındaki sözleşmenin ifasının taşınmazın 3. kişiye devri nedeniyle imkansız hale geldiğinden davacı istemleri bakımından taraf delilleri toplanarak bilirkişi heyetinde rapor alınıp ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.