Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2188 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8466 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2013/152-2013/200Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışı sonucu düzenlenen 24.09.2007 tarihli sıra cetvelinde yer alan davalının alacağının mevcut olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacağın varlığı kabul edilse bile hesaplanan temerrüt faizi oranı fahiş olduğu gibi, kambiyo takibi yapılmış olmasının da yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, davalının alacağının sıra cetvelinden çıkarılmasını, davalının itiraz davası açması ve bunun sonucunda davalıya satış bedelinden pay ayrılması halinde davalıya ayrılan payın öncelikle müvekkili bankaya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu sıra cetvelinde müvekkili davalıya pay ayrılmadığını, satış bedelinin tamamının davacının dosyalarına paylaştırıldığını, davacının bu davayı açma nedeninin anlaşılmadığını, kaldı ki müvekkili tarafından sıra cetvelinin iptali için İcra Mahkemesi'ne yapılan şikayet dosyasında iddialarını ileri sürebileceğini, ayrıca müvekkilinin alacağının genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan gerçek bir alacak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılamada delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı banka ile dava dışı şirketler G... Güneş Enerjisi A.Ş, T... Mamulleri Paz. A.Ş ve Teba Klima Teknolojileri A.Ş'nin asıl borçlu olarak yaptıkları genel kredi sözleşmelerinde dava dışı borçlu T. B. müteselsil kefil olduğu, yapılan sözleşmeler uyarınca davalı bankaca adı geçen şirketlere kredi hesapları açılarak kullandırıldığı, kredi hesap bakiyelerinin 08.12.2004 tarihinde kat edildiği, davalı bankaca bahse konu kredilerin teminatı olarak alınan dört adet senet üzerinden dava dışı borçlu T. B. ile T... Klima Teknolojileri A.Ş ve diğer kefil E... Endüstri A.Ş. haklarında başlatılan takip dolayısıyla davalı bankanın dava dışı borçlulardan sıra cetvelinin düzenlendiği 24.09.2007 tarihi itibariyle 744,876,00 TL asıl alacak ve 559,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 745.435,31 alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1) Dava, sıra cetvelinde yer alan davalı alacağının esas ve miktarına itiraza ilişkindir. Bir sıra cetveli için muhtelif alacaklılar tarafından farklı tarihlerde, farklı alacaklılara husumet yöneltilerek şikayette bulunulmuş olsa dahi, tüm şikayetlerin birlikte incelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde tek bir kararla sonuçlandırılması; birbiriyle çelişik hükümlerin engellenmesi gereğinden, bir dosyada verilen kararın diğer dosyanın sonucunu etkileme olasılığından ve sıra cetveline ilişkin özel usul hükümlerinden kaynaklanan bir zorunluluktur. Aynı sıra Cetveline yönelik farklı şikayetler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması, kararların infazında da şüphe ve tereddütlere neden olarak uyuşmazlıkların uzun süre devam etmesi ihtimali doğurabilir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 14.02.1992 tarih ve 1991/3 E, 1992/2 K sayılı kararında, bir yargı çevresinde aynı düzeyde bulunan birden fazla mahkemenin, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacağı belirtilmiştir. Somut olayda, davacı vekilince temyiz dilekçesinde, müvekkili aleyhine davalı tarafından aynı sıra cetveli ile ilgili açılan davanın İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/429 E. sayılı dosyasında, müvekkilinin davalı aleyhine aynı sıra cetveli ile açılan davanın ise İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/152 E. sayılı dosyasında kayıtlı olduğu açıklanmış olup, mahkemece anılan dosyalar getirtilip, HMK'nın 166/4. maddesi uyarınca birbiriyle bağlantılı olduğunun kabulü ile önce esas kaydı yapılan dosya üzerinde 166/1. maddesi uyarınca işbu davanın birleştirilmesi, önce açılan davanın bu dava olduğunun tespiti halinde diğer davaların bu davayla birleşmesinin beklenmesi, mahkemelerince birleştirme kararı verilmemesi halinde davaların sonuçlarının beklenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2) Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.