MAHKEMESİ Taraflar arasındaki şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Şikayetçi vekili, müvekkili ile müflis şirket arasında yemek hazırlama ve dağıtım hizmeti konusunda sözleşme imzalandığını, müflis şirketin anılan sözleşme uyarınca kendisine teslim edilen demirbaşları eksiksiz teslim etmediğini, mutfak, yemekhane gibi imalathanelerde hasar meydana getirdiğini, ayrıca edimini ifa sırasında sözleşme hükümlerine aykırı davrandığından kendisine cezai işlem tahakkuk ettirildiğini, bu sebeplerle müvekkili idareye toplam 1.401.927,07 TL borcu bulunduğunu, 1.185.673,00 TL tutarındaki teminat mektubunun ortaya çıkan zararı karşılamaya yetmediğini, bunun yanında 2010-2011 yıllarında işçi ücretleri için ödenen miktar da ilave edildiğinde 527.236,59 TL kurum zararı oluştuğunu ve ayrıca müflis şirketin SGK'ya toplam 810.023,00 TL prim borcu bulunduğunun tespit edildiğini, bu kapsamdaki alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulü için yaptıkları başvurunun reddedildiğini, verilen red kararına karşı ayrıca dava açılacağını, ancak başvrularının iflas sıra cetvelinde 1. sırada değerlendirilmesi gerekirken, hukuka aykırı olarak 4. sırada değerlendirildiğini ileri sürerek, müvekkillinin kayıt kabul talebine ilişkin iflas idaresi tarafından 4. sıraya yapılan kaydın silinerek, alacaklarının 1. sıraya kaydını istemiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin, reddedilen alacağının sırasına itiraz ettiğini, oysaki yalnızca sıraya itiraz edilebilmesi için alacağın kabul edilmesi gerektiğini, öte yandan alacağının esasına ilişkin açacağı kayıt kabul davasında sıraya ilişkin itirazlarının da değerlendirilebileceğini, bu açıdan dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; sıra cetvelinde sıraya şikayet edilebilmesi için alacağın iflas idaresince kabulü gerektiği, bunun ön koşul olduğu, oysa alacak başvurusunun tamamen reddedildiği, esasa ilişkin dava açma hakkını saklı tuttuğunu şikayet dilekçesinde belirten şikayetçinin, olası bir kayıt kabul davası açması halinde, hem alacağın esasına, hem de sıraya yönelik itirazlarının anılan davada ileri sürmesi ve mahkemece incelenmesi mümkün bulunduğundan, şikayetçinin bu aşamada sıraya ilişkin itirazında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Şikayet, iflas sıra cetvelinde şikayetçi alacaklının kendi sırasına ilişkindir. İflas idaresinin, sıra cetvelini düzenlerken uyması gereken iflas hukuku kurallarına aykırı hareket ettiği veya yaptığı bir işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilirse, bu halde sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulur (İİK'nın m. 227; m.16). Şikayet sebeplerinden en önemlisi, bir alacaklının kendisine verilen sıraya itiraz etmesidir (m. 235, IV). Buna göre, alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirir. Diğer şikayet sebeplerine örnek olarak; sıra cetvelinin açık olmaması, bu husustaki kanun hükümlerine (İİK'nın m. 233-234) uyulmamış olması, sıra cetvelinin ilan edilmemiş olması, masaya yazdırılmış olan bir alacağın unutulmuş olması, masa alacaklarının da sıra cetvelinde gösterilmiş olması, reddedilen bir alacağın neden dolayı reddedildiğinin, yani ret sebeplerinin gösterilmemiş olması gösterilebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, 2. Baskı, 2013, Ankara, sh 1329) Bir alacaklı, kendi sırasına veya iflâs hukuku kurallarının yanlış uygulandığına (şikayet) değil, kendi alacağı hakkında verilen ve nedenleri gösterilerek verilen red veya kısmen kabul kararının esasına ya da hem esasına, hem de sırasına (kayıt ve kabul davası açarak) veya bir başka alacaklının alacağına veya onun sırasına (kayıt terkin davası açarak) itiraz ediyorsa ticaret mahkemesine dava açmalıdır. Somut olayda, şikayetçi tarafça iflas idaresince 4. sırada reddedilen alacağının, 1. sıraya kaydı gerekirken 4. sıraya kaydedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek alacağının sırası şikayet edilmiştir.İİK'nın 233. maddesi uyarınca, iflas idaresince sadece ret sebepleri gösterilerek kayıt kabul başvurusunun reddedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem kayıt kabul başvurusunun reddi hem de bununla çelişecek şekilde alacağın 4. sırada değerlendirilmesine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu itibarla sıraya ilişkin çelişkili ve tereddüt doğuran bu kararın şikayetinde şikayet tarihi itibariyle hukuki yarar mevcut ise de, şikayetçi tarafça kısa bir süre sonra İİK'nın 235/2. maddesine dayalı olarak açılan kayıt kabul davasında alacağın hem sırasına hem de esas ve miktarına yönelik itirazları inceleneceğinden, şikayetçinin sıraya yönelik işbu şikayetinde hukuki yararı kalmadığının kabulü gerekir. Hukuki yararın şikayet sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekmektedir.Bu durumda mahkemece, açıklanan bu gerekçeyle HMK'nın 114/1-h ve 115/2. madde hükümleri uyarınca şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nın 438/son maddesi gereğince gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasının birinci bendindeki yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmesine ve HÜKÜM fıkrasının birinci bendinde "Davanın" ibaresinden sonra "HMK'nın 114/1-h ve 115/2. madde hükümleri uyarınca usûlden" ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.