MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin, taraflar arasında imzalanan 11.04.2007 tarihli “Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı Proje Danışmanlık Sözleşmesi” kapsamında, davalı şirkete soğuk hava deposu projesi konusunda danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimleri ifa ettiğini, danışmanlık hizmeti verilen hibeye esas projenin toplam tutarının 348.003,00 TL olduğunu ve davalının hibeye hak kazandığını, sözleşme uyarınca bu miktarın %2'sinin müvekkiline hizmet bedeli olarak ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 6.960,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, projenin tamamlanmasını müteakip ilgili kurumlara müracaat edildiğini, ancak davacının hibenin onaylanması ile ilgili işlemleri takip etmediğini, üçüncü kişilere olan taahhütler nedeniyle 2007 sezonunda deponun faaliyete geçmesi gerektiğinden müvekkilinin inşaata kendi imkânları ile başladığını, bu esnada Tarım İl Müdürlüğünce hibeye hak kazanıldığı ancak bir takım belgelerin tamamlanması gerektiğinin bildirildiğinin, davacı şirketin işi savsaklaması ve kötü idaresi nedeniyle aradan hayli zaman geçtiğini, müvekkilinin inşaatı bitirdiğini, daha sonra da hibenin onaylanmadığı savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.730,00 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 05.07.2012 tarih ve 2011/4841 E, 2012/12055 K sayılı ilamıyla, dosya kapsamında alınan iki bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru görülmediği belirtilerek, davacı yararına, mahkemece sözleşmenin 2. aşamasından önce feshedildiği ve bu aşamaya ilişkin ücreti hak etmediği kabul edilmesine rağmen ikinci aşama için öngörülen ücret de eklenmek suretiyle hesap ettirilen danışmanlık ücretinin tümü üzerinden değerlendirme yapılarak, peşin ödenen ücretin bu hesaptan düşülmesi suretiyle ortaya çıkan meblağa hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen edimlerini yerine getirdiği, hibeye hak kazanan davalı, idare tarafından istenilen belgeleri süresinde teslim etmediğinden hibenin onaylanmadığı, davalının inşaata başlayarak bitirmesi ve bu nedenle hibeye gerek .../...duymamasının davacıyı ilgilendiren bir husus olmadığı, davalı belli bir vakte kadar hibenin sağlanmasını istiyor ise sözleşmede buna ilişkin bir hükme yer vermesi veya en azından belli bir zamandan sonra hibenin kendisi açısından önem arz etmediğini davacıya bildirmesi gerektiği, bu durumda sözleşme bedelini ödemekten kaçınmasının iyiniyetle bağdaşmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 6.970,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.