Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2181 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7169 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2011/449-2013/280Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili,arsa sahipleri olan davacı ve davalı ile dava dışı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin, sözleşme gereğince bağımsız bölümleri teslim etmesi gereken tarihte teslim etmemesi nedeniyle, yükleniciye karşı dava açıldığını, o davada yüklenicinin gecikmede sorumlu olmadığı, davalı arsa sahibinin gecekondusunu yıkmayarak gecikmeye sebep olduğunun tespit edilerek davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek; iki adet bağımsız bölüm için, şimdilik, 28.04.2007 ile 28.10.2007 arası gecikme (kira) tazminatının ve kesinleşen diğer davada tahsil edilen yargılama masraflarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, kesinleşen diğer davada davalının taraf olmadığını, iskân alınamamasına davalıya ait gecekondunun engel olmadığını, davacının projeye onay vermediğinden gecikme olduğunu, diğer arsa sahiplerince açılan başka bir davada, yüklenicinin, gecikmede kusurlu bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, kesinleşen mahkeme kararına göre davalı arsa sahibinin gecikmede kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu gerekçenin eldeki davaya uygun olduğu, ancak diğer davada davalı, taraf olmadığından oradaki yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı gerekçesiyle, davanın gecikme tazminatı yönünden kabulüne, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Mahkemece, davacı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici arasında görülen ve kesinleşen Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/311 esas sayılı dava dosyasında, inşaatın gecikmesinde, eldeki davada davalı arsa sahibinin, gecekondusunu zamanında yıkmaması nedeniyle kusurlu olduğu, bu gerekçenin eldeki davaya da uyduğu bildirilmiş ise de diğer davada davalı arsa sahibi taraf olmadığı gibi, davalının gerçekten gecikmede kusurlu olup olmadığı incelenmemiştir. Arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında imzalanan 28.04.2005 günlü düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde, gecekondular arsa sahiplerince yıkılacak ve bundan sonra 6 ay içinde inşaat ruhsatı alınarak 22 ayda inşaat teslim edilecektir. Davacı arsa sahibi, davalının gecekondusunu yıkmadığı için inşaat ruhsatının gecikmeli alınabildiğini iddia etmiştir. Davalı arsa sahibi ise belediyeye verdiği 24.02.2006 tarihli taahhütnamesinde, yapı ruhsatına engel olması halinde gecekonduyu yıkacağını bildirmiş, ancak yıkmadığı halde 13.03.2006 tarihinde inşaat ruhsatının alındığı anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, davalının gecekondusunu yıkmamasının inşaat ruhsatı alınmasına engel olup olmadığı ilgili belediyeden sorulmalı, imar işlem dosyası getirtilerek ve gerekirse bilirkişi raporu da alınarak davalının ruhsat alınmasında ve inşaata geç başlanılmasında kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise ne kadar süre ile gecikmeye sebep olduğu saptanmalıdır.Bununla birlikte, davalının yukarıda açıklanan şekilde yapılacak inceleme sonucu, kusurlu olduğunun anlaşılması halinde ise, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaatın teslim edilmesi gereken tarihin 28.08.2007 olarak belirlenmesi karşısında, davada talep edilen dönem dikkate alınarak, sadece 28.08.2007 ila 28.10.2007 tarihleri arası hesaplanacak gecikme tazminatı hüküm altına alınmalıdır.Açıklanan sebeplerle eksik inceleme ve hatalı yoruma dayalı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.