MAHKEMESİ :Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili... gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahipleri arasında 14.01.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davacının edimlerini yerine getirdiğini, zemin kattaki dairenin %50'sinin davacıya, %50'sinin ise davalılara ait olduğunu, davalıların bu dairenin tamamına malik olmak için 80.000,00 TL bedel karşılığı satış sözleşmesi yapıldığını, satış bedelinin ödenmediğini, davacının, fazladan yapmış olduğu imalatların bulunduğunu, satışı yapılan daire için kira tazminatı ödenmesi gerektiğini, davalılardan... olan borcunun da davacı şirket tarafından ödendiğini ileri sürerek, toplam 118.659,22 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmeye göre zemin kattaki 1 numaralı dairenin arsa sahipleri ve yüklenici arasında yarı yarıya paylaşıldığı, davalı arsa sahiplerinin paylarına düşen dairelerde ve ortak alanlarda paylarına göre 10.083,78 TL eksik iş bedeli olduğu, davalılardan ...yapmış oldukları sözleşmeye göre davacı yüklenici şirketin zemin kattaki 1/2 payını 80.000,00 TL bedelle satın aldıkları, bu sözleşmede davalı... imzasının bulunmadığı, davacının satış sözleşmesi nedeniyle bu daire için kira bedeli isteyemeyeceği, zemin kattaki dairede sözleşme dışı 6.400,00 TL fazla imalat bulunduğu, davacının, davalı... adına dosyada mevcut belgelere göre 22.050,22 TL ödemesinin bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- a) Satış bedeline yönelik temyiz itirazları yönünden;Taraflar arasındaki 19.03.2011 tarihli sözleşme ile zemin kattaki dairenin yükleniciye ait olan yarı hissesi davalılara 80.000,00 TL bedel ve davalı... adına yapılan ödemelerin iadesi karşılığı satışı kararlaştırılmıştır. ... tarihinde düzenlenen 17.06.2011 ödeme tarihli, 106.000,00 TL bedelli senet dayanak gösterilerek alacak isteminde bulunulmuş; icra dosyasına 30.01.2012 tarihinde 100.000,00 TL ödeme yapılmıştır...sayılı ilamında, bahsi geçen takip konusu senedin İİK'nın 170/a maddesi gereği teminat senedi olduğu ve bono niteliği bulunmadığı belirtilerek,.... sayılı takibinin iptaline karar verilmiştir. Takibin iptali üzerine borçlu tarafından yapılan ödemenin iadesinin talep edilmesi üzerine alacaklıya muhtıra çıkarılmasına rağmen iade yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, yukarıda özeti yapılan icra takibi sürecinin değerlendirilmesi ile borcun ödenip ödenmediği hususu tartışılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.b) Fazladan imalat bedeline yönelik temyiz itirazları yönünden;818 sayılı BK'nın vekaletsiz iş görmeye ilişkin 410 vd. (TBK'nın 526 vd.) maddeleri uyarınca, yüklenici, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve bu imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümlere yapmamış olması koşulu ile mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebilir. Somut olayda mahkemece, yüklenicinin talep ettiği fazla imalatın kendisine isabet eden yerlere de yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek, kendi dairelerine yapmadığının tespiti halinde imalatların dava tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tespiti ile hüküm altına alınması gerekirken, bu hususların gözetilmemesi doğru olmamıştır.c) Davalı arsa malikinin savunmasındaki eksik işlere yönelik temyiz itirazları yönünden;Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında eksik ve ayıplı işler yönünden tespitler yapılmışsa da, hangi kriterlere göre hesap yapıldığı belirtilmemiştir. Ayrıca, 1. kat 2 numaralı dairenin arsa sahibince satıldığından bahisle eksik iş bedeli istenemeyeceği belirtilmiştir. Oysa, eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinin mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tespitinin yapılması gerekli olup; satışı yapılan 1. kat 2 no'lu bağımsız bölüm için, arsa sahiplerinin, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan şahsi haklarını da ayrıca devrettiklerine dair bir delil bulunmadığından, bu daire yönünden de eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedeline hükmetmek gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.d) Kabule göre ise; hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki nakliye bedeli yönünden yapılan hesap hatası denetlenmeksizin hüküm tesisi de usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.