Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2110 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6990 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre inşaatı yapmaya başladığını, ancak inşaat ruhsatının İdare Mahkemesince iptal edildiğini, belediyenin, yeni ruhsat alınması halinde inşaata devam izni vereceğini, ancak bir kısım davalıların inşaata muvafakat etmediğini ileri sürerek, yaptığı imalat bedelinin tüm davalılardan, mahrum kaldığı kar bedelinin ise inşaata muvafakat etmeyen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, alınan ilk bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalılar... ve...'ın imar planının iptalinden sonra taşınmazda malik oldukları ve imar planı iptal edildiğinden hukuki imkansızlık oluştuğu, bu nedenle de kar kaybı istenemeyeceği gerekçesiyle, ... ve ...'a karşı açılan davanın reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Dava konusu, 14.07.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini; arsa sahibi sıfatıyla, sözleşme tarihinde tapu kayıtlarında hissedar olan ..., ..., ... ve ... imzalamışlardır. Bunlardan bazıları hisselerini, daha sonra, üçüncü kişilere ve davalı ...'e devretmiş iseler de, sözleşmedeki haklarını devretmedikleri gibi, borcun nakli de sözkonusu değildir. Bu durumda, davada talep edilen imalat bedelinden, temyiz eden ...'in sorumlu olması gereken miktar için, sözleşme tarihindeki tapu payı dikkate alınarak hesap yapılması ve .../...haklarındaki dava kabul edilen ancak temyiz etmeyen diğer davalılar için, davacının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, hatalı gerekçe ile imalat bedelinin yarısının davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Bununla birlikte, ... mirasçıları için hükmedilen miktarın, kendi aralarında, müştereken sorumlu olacak şekilde tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA,davalı vekili duruşmaya katılmadığından vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.