Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2106 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9244 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/09/2013NUMARASI : 2012/36-2013/446Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı şirket temsilcisi C.. K.. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile dava dışı diğer arsa sahipleri ve davalı yüklenici firma arasında 04.06.2004 tarihli “Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme uyarınca inşaa edilecek binada 5 daire ile 1 dükkanın arsa sahiplerine, 7 daire ve 1 dükkanın ise davalı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, daire sayısındaki fark ile büyüklüklerindeki artıştan ve kat sayısındaki artışlardan arsa sahiplerine %50 pay verileceğini, sözleşme uyarınca müvekkiline isabet eden bağımsız bölümlerin 14 ve 16 numaralı yerler olduğunu, işin teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 26 ay olduğunu, aksi halde davalının kira bedeli ödeyeceğini, ancak davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 04.08.2006 tarihinde teslim edilmesi gereken daireleri süresinde teslim etmediği gibi eksik ve ayıplı imalatlar yaptığını, bu hususun mahkeme aracılığı ile tesbit edildiğini, ayrıca davalı yüklenicinin en üst katları dubleks olarak inşaa ettiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin bu nedenle alacak hakkı doğduğunu ileri sürerek, müvekkilinin açıklanan nedenlerle oluşan alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava dilekçesi, bilirkişi raporları ve diğer hususların müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediği için savunma haklarının kısıtlandığını, keşfin müvekkilinin yokluğunda yapıldığını, bilirkişi raporunun gerçekleri yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davacı arsa sahibi ve davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, davalının davacı arsa sahibine sözleşme uyarınca isabet eden bağımsız bölümleri geç teslim ettiği, bu nedenle sözleşme uyarınca davacının kira kaybı nedeni ile zarara uğradığı, ayrıca davaya ait daireler ile ortak alanlardaki eksik ve kusurlu işler nedeni ile davacının alacaklı olduğu, davalı yüklenici tarafından en üst kata dubleks daire yapılması nedeni ile davacının alacak hakkı doğduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı yüklenici şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı arsa sahibinin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki uyuşmazlık, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile kira tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedeli ile dubleks daire değer farkı talebinden kaynaklanmaktadır.Taraflar arasında 04.06.2004 tarih 17974 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmenin yürürlükte olduğu uyuşmazlık konusu değildir.Mahkemece, davacı alacağının tespiti hususunda bilirkişi kurulundan 19.12.2012 tarihli rapor ve 30.04.2013 tarihli ek rapor alınmış ve rapora göre kira tazminatının başlangıç tarihini 07.05.2009 olarak kabul edilip, bu tarih ile Sulh Hukuk Mahkemesi'nce yapılan tesbit tarihi olan 10.08.2011 arasındaki kira mahrumiyeti 27.650,00 TL, davacıya ait bağımsız bölümlerdeki eksik işler ile ortak alanlardaki eksik imalatlar ve dubleks daire değer artışı payı 6.256,19 TL olmak üzere toplam 33.876,19 TL'ye hükmedildiği görülmüştür.Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Cezai Hükümler” başlıklı bölümünün (B) bendinde, sözleşme tarihinden itibaren 3 ay içinde inşaata başlanacağı, “İşe Başlama Bitirme Tarihi” bölümünde ise inşaatın süresinin sözleşme tarihinden itibaren 26 ay olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, sözleşme tarihine 3 aylık ve 26 aylık süreler ilave edildiğinde inşaatın teslim süresinin 04.11.2006 olduğunun kabulü gerekir. Yüklenici tarafından geç teslimin davacı tarafın kusurundan kaynaklandığı yönünde bir savunma da ileri sürülmemiştir. Hâl böyle olunca mahkemece; inşaat ruhsat tarihi olan 07.03.2007 tarihine 26 ay eklenmek sureti ile inşaatın teslim tarihinin 07.05.2009 olarak kabul edilip buna göre kira kaybı bedeline hükmedilmesinde isabet görülmemiştir. Öte yandan, 19.12.2012 tarihli ilk raporda hesaplanan eksik ve kusurlu işler bedeli ile dubleks daire değer farkı yönünden yapılan itiraz üzerine alınan 30.04.2013 tarihli ek raporda gerekçe gösterilmeden aralarında önemli ölçüde fark bulunan tazminat miktarları hesaplanmıştır. Nitekim davacı vekili 11.06.2013 tarihli duruşma sırasında bu hususa itiraz edip ilk rapora göre karar verilmesini talep etmiştir.Bu durumda, mahkemece, hükme esas alınan ek raporun açıklamalı ve denetime elverişli olmadığı gözetilerek, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak, yukarıda açıklanan çelişkiyi giderici nitelikte, tarafların iddia, savunma ve daha önceki raporlara yaptıkları itirazları da karşılanacak şekilde, somut olaya uygun, denetime elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı yüklenici şirket vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.