MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin, üyesi bulunduğu davalı kooperatifin yönetimine muhalif olduğu ve kooperatifin menfaatlerine aykırı gördüğü bir kısım uygulamalarını eleştirdiği için, denetim kurulu üyelerinin de imzalarını taşıyan usulsüz bir yönetim kurulu kararıyla üyelikten ihraç edildiğini ileri sürerek, 16.02.2011 tarihli ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının yönetime muhalif olduğundan değil anasözleşmeye aykırı olarak kendi adına piyasa bal sürdüğü için üyelikten ihraç edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının piyasaya bal sürmek suretiyle, anasözleşmenin 13/b maddesinde belirtilen kooperatifin çalıştığı ürünler üzerinde ticaret ve komisyon işi yapmamak şartını ihlâl ettiği, böylelikle anasözleşmenin 16/2. maddesine göre üyelik vasfını kaybettiği için yönetim kurulunca üyelikten ihraç edildiği, ayrıca kooperatif yönetimine muhalif olması nedeniyle ihraç edildiği yönündeki iddialarını da ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Dava, kooperatif yönetim kurulu ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Kooperatiflerde ortak olma koşullarının kaybedilmesi halinde ortaklık, kendiliğinden sona ermemektedir. Bu durumdaki ortağa çekilecek ihtarname ile kooperatifin çalıştığı ürünler üzerinde ticaret yapmamak koşulunu ihlâl ettiği belirtilerek, bu işi bırakması, aksi halde ihraç edileceğinin bildirilmesi ve uygun süre verilerek anılan ortak olma koşulunu sağlaması yönünde imkân tanınması, uyarının gereği yerine getirilmediği takdirde ihracına karar verilmesi gerekmektedir. Anasözleşmede ve 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkındaki Kanunda ve bu Kanun'un 8. maddesinin atıf yaptığı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda anılan ortaklık koşulunu kaybedenler için ihraç öncesinde ihtar gönderilmesi öngörülmemiş ise de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 27. maddesinde parasal yükümlülükleri için ihraç öncesinde aranan uygun süre verilmesi koşulunun da, kıyasen uygulanması gerekir. Bu uygulamanın YHGK'nın 27.04.2010 tarih ve 16-149 E, 212 K sayılı ilamında da açıklandığı üzere, hayatın olağan akışına, iyiniyet kurallarına ve kooperatifin amacına uygun olduğunun kabulü gerekir. ../..Somut olayda, davacının kendi adına piyasaya bal sürmek suretiyle, anasözleşmenin 13/b maddesinde ortaklık şartları arasında sayılan kooperatifin çalıştığı ürünler üzerinde ticaret yapmamak koşulunu ihlâl ettiği gerekçesiyle, anasözleşmenin 16/2. maddesi uyarınca yönetim kurulu kararıyla ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Davacıya ortaklık koşullarının kaybedilmesi sonucunu doğuracak ticari faaliyetine son vermesi için ihtarname çekilerek uygun bir süre verildiği savunulmadığı gibi, bu yönde bir ihtara da rastlanmamıştır. Mahkemece bu husus gözönünde bulundurularak, davacı hakkında, usul ve yasaya aykırı olarak alınan ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.