MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2013/296-2013/358Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 25.04.2005 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müvekkiline verilmesi gereken 9, 10 nolu bağımsız bölümler ile 3 no'lu bağımsız bölümün yarı hissesinin sözleşmedeki şartlara uygun yapılmadığını ve süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL gecikme tazminatı, 10,00 TL cezai şart, 6.000,00 TL eksik işler bedeli olmak üzere toplam 6.110,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, 07.05.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle gecikme tazminatı talebini 6.962,10 TL'ye, cezai şart talebini 333,33 TL'ye, eksik ve ayıplı iş bedelini 6.732,00 TL'ye arttırmıştır. Asıl davada davalı vekili, yapılan imalatın sözleşmeye uygun olduğunu, iskân alınabilmesi için arsa sahiplerince yatırılması gereken harç ve vergilerin ödenmemesi ve Belediye'nin işlemleri geciktirmesi nedeniyle iskânın geç alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı yüklenici vekili, sözleşme gereği müvekkiline ait olarak 2 adet dairenin zamanında satış yetkisi verilmediğinden uğranılan zarar, masraf ve cezai şart karşılığı 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, davacı yüklenicinin inşaatı eksiksiz tamamlayıp teslim etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 28.05.2009 tarihli kararın asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 08.12.2010 tarih ve 2009/4519 E., 2010/6770 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, asıl davada davacı arsa malikinin 3 no'lu bağımsız bölümdeki payını teslimi gereken tarihten önce satıp devrettiğinden bu bağımsız bölüm ile ilgili gecikme tazminatı isteminin reddi gerektiği, iki daire için hükmedilen kira tazminatının hatalı hesaplandığı, asıl davada davalı yüklenicinin fazla imalat yapıldığına ilişkin iddiasının fazla imalat yapılmışsa teslim süresine etkisi yönünden araştırılması gerektiği, ıslahla artırılan talepler yönünden faizin ıslah tarihinden itibaren başlatılması gerektiği, asıl davada sözleşmenin 6. maddesinde kararlaştırılan cezanın Borçlar Kanunu'nun 158/1. maddelerinde tanımlanan seçimlik ceza niteliğinde olduğundan davacı arsa sahibinin eksik ve kusurlu imalat bedeli talebi yanında cezai şart isteyemeyeceğinden cezai şart isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; yüklenici tarafından yapılan fazla imalatların teslim süresini etkilemediği gerekçesiyle, asıl davada, 6.732,00 TL eksik iş bedeli, 6.462,00 TL kira tazminatı olmak üzere toplam 13.194,00 TL'nin 6.100,00 TL'sinin dava tarihinden bakiyesinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin ve birleşen davanın reddine dair verilen karar, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 19.03.2013 tarihi ve 2012/5779 E., 2013/1682K. sayılı ilamıyla, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, tapu kaydına göre davacı arsa sahibinin 3 numaralı bağımsız bölümdeki 1/2 hissesini, sözleşmedeki teslim tarihinden önce 06.10.2006 tarihinde tapuda dava dışı F. P. satıp devrettiğinden, uyulmasına karar verilen bozma ilamında bu bağımsız bölümle ilgili gecikme tazminatı isteminin tamamen reddi gerektiği belirtilmesine rağmen, 3 numaralı bağımsız bölümle ilgili gecikme tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece uyulan bozma ilamı ve benimsenen en son tarihli bilirkişi raporuna göre; asıl davada davalı yüklenicinin süresinde teslim etmediği 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümler yönünden davanın kısmen kabulü ile, 5.499,50 TL kira tazminatı ile 6.732,00 TL eksik imalat bedelinin dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle her iki bozma öncesinde de birleşen dava ret edilmiş ve her iki bozma da asıl davada davalı şirket yararına yapılmış, her iki bozma ilamında da birleşen davanın reddine ilişkin kararın bozulmasına yönelik bir anlatıma yer verilmemiş, her iki bozma ilamında yapılan özetlemede sadece asıl davada davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ve sadece asıl dava yönünden bozma yapıldığının belirtilmesi gerekirken, birleşen davada davacı sıfatına yer verilmesi gereksiz ve maddi hataya dayalı olup, temyiz edilen gerekçeli kararda ve kısa kararda birleşen davaya ilişkin ayrı bir hüküm kurulmamış olmasına yönelik temyiz itirazlarının, ileri sürülen diğer temyiz nedenleri karşısında sonuca bir etkisinin bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.