Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2065 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10829 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, davacıların davalı kooperatifin üyeleri olduğunu, kooperatifin 22.01.2006 tarihli genel kurul kararının, 6. maddesinde ortaklık aidatlarının belirlenmesi hususunda yönetime yetki verildiğini, 7. maddede ise ortak sayısının 40 ortakla sınırlandırılması, çıkan veya çıkacak ortaklar yerine asgari 75.000 ...'den az olmamak üzere yeni ortaklar alınması için yönetime yetki verildiğini, yönetim kurulunun bu karar üzerine kendi yakınlarına boş kalan üyelikleri satmaya başladıklarını, ancak yeni üyelerden 60.000... tahsil ettiklerini, bunun üzerine yönetim kurulu hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, ...za Mahkemesinin 2008/213 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda önce beraat kararı verildiğini, daha sonra Yargıtay 5. Ceza Dairesince bu kararın bozulduğunu, bu bozma kararı üzerine 10.03.2013 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 6. maddesinde 2006 yılı olağan genel kurul toplantısının 7. Maddesinin açıklığa kavuşturulması amacıyla çıkan ve çıkarılan ortakların yerine alınan üyelerden 120 m2 konutlar için 60.000...'den, 150 m2 konutlar için 75.000 ...'den az olmamak üzere para alınacağı hususunun ve bu şekilde uygulama yapılacağının belirtildiğini, bu maddenin dava konusu olan bir hususa ilişkin olduğu ve iyi niyetle bağdaşmadığını ileri sürerek 6. maddenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifte dairelerin 120 m2 ve 150 m2 'lik olmak üzere iki farklı büyüklükte oldukları, daha önce 2006 tarihli genel kurulunun 6. maddesinde de aidatların belirlenmesinde dairelerin büyüklüklerine göre yönetim kuruluna yetki verildiği, bu nedenle her iki büyüklükteki daireler için farklı uygulamalar yapıldığı, ancak sadece çıkan veya çıkartılacak ortakların yerine alınacak yeni üyeler için 75.000 ...'den az olmamak kaydıyla üye alınması şeklinde tek bir ücret belirlendiği, buna rağmen her ne kadar yönetim kurulu genel kurul kararına aykırı olarak 60.000 ... üzerinden üye kaydı yapmış ise de, daha sonra dava konusu yapılan genel kurul toplantısında bu durumun açıklanması amacıyla alınan kararın genel kurulda oylamaya sunulduğu ve kabul edildiği, bu konuda dava açılmış olsa bile genel kurulun her zaman için daha önce aldığı kararlarını değiştirir mahiyette yeni karar almasının ...ve yönetim kurulunun yaptığı işleme icazet vermesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava 10.03.2013 tarihli genel kurul kararının 6. maddesinin iptali istemine ilişkindir. Kooperatifin, 22.01.2006 tarihli genel kurul kararında kooperatiften çıkan veya çıkacak üyelerin yerine alınacak olan üyelere tahsis edilecek taşınmaz bedellerinin 75,000 USD'den aşağı olamayacağı kararlaştırıldığı, dava konusu 10.03.2015 tarihli genel kurul kararında ise önceki genel kurul kararının 120 m² olan konutlar için 60.000 ..., 150 m2 olan konutlar için 75.000 ... olması gerektiği ve bu şekilde uygulandığı şeklinde açıklık getirildiği belirtilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 42/6. maddesinde genel kurulun kooperatife ait gayrımenkullerin alım, satım ve fiyatlarını belirlemek asli görevleri arasındadır. Aynı kanunun 53/1 maddesinde ise genel kurul kararlarının iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. İlk genel kurul kararına uyulmaması nedeniyle yöneticiler hakkında ceza davası açıldığı da göz önüne alındığında genel kurul kararının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.