Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2037 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8132 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Çorlu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/12/2012NUMARASI : 2012/149-2012/383Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 02.07.2013 gün ve 2502 Esas, 4583 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı yükleniciler arasında düzenlenen 12.07.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline ait dairelerin sözleşme tarihinden itibaren 60 ayda anahtar teslimi gerekirken teslim edilmediğinden müvekkilinin 21 aylık gecikme sebebiyle toplam 53.550,00 DM gecikme tazminatı ile 150.000,00 DM cezai şart alacağı bulunduğunu ileri sürerek, 53.550,00 DM karşılığı 27.380,00 Euro gecikme tazminatının 01.08.2000 tarihinden, 150.000,00 DM karşılığı 76.693,00 Euro'nun 01.02.2001 tarihinden itibaren yasal faizi ile karar tarihindeki kur karşılığı üzerinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, 130.000 DM karşılığı 66.468 Euro cezai şart ve 10.657 DM karşılığı 5.448,92 Euro gecikme tazminatı alacağının temerrüt tarihinden hüküm tarihine kadar T.C. Merkez Bankasının Euro cinsinden mevduatlara ödediği en yüksek faizi ile birlikte hüküm tarihinden itibaren hem asıl alacağın hem de faiz alacağının hüküm tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevrilerek tahsiline, asıl alacağın Türk Lirası karşılığına karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karar, davacı vekili ve davalı kooperatif vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 02.07.2013 tarih, 2502 E., 4583 K. sayılı ilamıyla, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin uyulmasına karar verilen bozma ilamına aykırı olarak temerrüt tarihi ile dava tarihi arasındaki temerrüt faizi alacağı hesaplanarak hüküm altına alınmaması ve temerrüt tarihi belirlenmeden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilerek infazı mümkün olmayacak şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, yabancı para cinsinden belirlenecek asıl alacağın ve faiz alacağının karar tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevrilerek asıl alacağın Türk Lirası karşılığına yasal faiz uygulanması gerektiği belirtilerek davacı yararına, yine uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtildiği şekilde BK'nın 161/son maddesine göre cezanın tenkisi gerektiği sonucuna varılmış ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı gibi, davalı vekilinin rapora itirazlarının karşılayacak ek rapor alınmadığı, sözleşmede gecikme tazminatı ve cezai şartın birarada istenebileceğine yönelik bir hüküm bulunmamasına rağmen bu yön üzerinde de durulmadığı belirtilerek, davalı kooperatif yararına bozulmuştur.Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dairemizin 02.07.2013 tarihli bozma ilamında davacı vekilinin harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, 2 no'lu bendiyle davacı, 3 no'lu bendiyle davalı kooperatif yararına hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece 2 ve 3 no'lu bentlerle ilgili bozma ilamı doğrultusunda yeniden gecikme tazminatı ve cezai şart ile ilgili hesaplama yapılacağından kabul ve ret oranları değişeceğine göre Dairemizce davacı vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 02.07.2013 tarih, 2502 E., 4583 K. sayılı bozma ilamında belirtilen gerekçeye ilaveten 1 no'lu bendindeki “davacı vekili ile” ibaresi ile ''sonuç'' bölümünde 1 no'lu bentte yazılı “tarafların” ibaresinin Dairemizin bozma ilamından çıkarılarak, "tarafların" ibaresi yerine, “davalı vekilinin” ibaresinin yazılması, Dairemiz bozma ilamına 4 no'lu bent olarak “ Bozma nedenine göre davacı vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” ibaresinin; “Sonuç” bölümüne de, “BOZULMASINA” ibaresinden sonra “ (4) nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” ibaresinin eklenmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile, Dairemizin 02.07.2013 tarih, 2502 E., 4583 K. sayılı bozma ilamının 1 no'lu bendindeki "davacı vekili ile" ibaresi ile "sonuç" bölümünde 1 no'lu bentte yazılı “tarafların” ibaresinin bozma ilamından çıkarılarak, ''tarafların'' ibaresi yerine, ''davalı vekilinin'' ibaresinin yazılması, bozma ilamına 4 no'lu bent olarak “ Bozma nedenine göre davacı vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” ibaresinin; “Sonuç” bölümüne de, “BOZULMASINA” ibaresinden sonra “ (4) no'lu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın BOZULMASINA, evvelce alınan karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.