MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bu sözleşmenin tadiline ilişkin sözleşme bulunduğunu, bu sözleşmeler uyarınca davalı arsasına yapılacak beş adet bağımsız bölümün tamamlandığını, davalının bu bağımsız bölümlerden davacı yükleniciye isabet eden zemin kattaki dükkanın tapusunu 29.02.2008 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen devretmediğini, tapunun devredilmemesi nedeniyle davacının hak ettiği dükkan üzerinde tasarrufta bulunamadığını, dükkanı kullanamadığı gibi, kiraya da veremeyeceğini ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL kira tazminatının temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla istemini 28.519,81 TL’na çıkartmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 22.11.2012 tarih ve 4308 E., 6866 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 04.10.2013 tarih ve 1405 E., 6083 K. sayılı ilamıyla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, inşaat yapılan taşınmazın zilyetliğinin, arsa sahibince davacı yükleniciye bırakıldığı, buna göre dava konusu dükkanın, davacının tasarrufunda olduğu, TMK'nın 995/1. maddesi hükmü gereğince iyiniyetli olmayan zilyedin, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zarar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal ettiği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorunda olduğunun düzenlendiği, tapu kaydı davalı adına olsa da, davalının, dava konusu dükkanın zilyedi olmadığı belirtilerek, davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği halde mahkemece, hatalı gerekçelerle kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğu, yerel mahkeme kararının yukarıda izah edilen nedenlerle bozulması gerekirken, sehven onandığı gerekçesiyle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin onama ilamı kaldırılarak, mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dosya kapsamına göre, bozma ilamındaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.